-
Adem Baba'yla Havva Ana'dan bu yana
Çok şeyler söylendi sevda üzerine
Sayısız türküler yakıldı
Leyla ile Mecnun, Ferhat ile Şirin
Türlü masallar yazıldı
Kerem ile Aslı, Yusuf ile Züleyha gibi
Hepsi de dertli, ayrılıklarla biten
Izdırap, gözyaşı dolu
Hani karabasan gibi insanın dünyasını karartan sıkıntılı şeylerdi
Bugün Barış kardeşiniz sizlere yeni bir türkü söyleyecek
Çünkü Barış gördü ki yeryüzündeki en büyük gerçek
Ademoğlu kızgın fırın, Havva kızı mercimek
Kız dediğin nazlı olur, erkekse mangal yürek
Er kişinin yanında hatun gerek
Kız dediğin nazlı olur, erkekse mangal yürek
Er kişinin yanında hatun gerek
Ademoğlu kızgın fırın, Havva kızı mercimek
Ademoğlu kızgın fırın, Havva kızı mercimek
Ademoğlu kızgın fırın, Havva kızı mercimek
Ademoğlu kızgın fırın, Havva kızı mercimek
Kız olmazsa er kişi kolsuz kanatsız demek
Davulu dengi dengine vurmak gerek
Kız olmazsa er kişi kolsuz kanatsız demek
Davulu dengi dengine vurmak gerek
Ademoğlu kızgın fırın, Havva kızı mercimek
Ademoğlu kızgın fırın, Havva kızı mercimek
Ademoğlu kızgın fırın, Havva kızı mercimek
Ademoğlu kızgın fırın, Havva kızı mercimek
Ademoğlu kızgın fırın, Havva kızı mercimek
Mercimek fırın yan yana, fazla söze ne gerek
Deli gönül sevdi mi istemez yorgan döşek
Ademoğlu kızgın fırın, Havva kızı mercimek
Kimi zeytin peynir yer, kimi baklava börek
Kimine saray dar gelir, kimine bir oda gerek
İki göz bir kulübe yeter Havva kızına
Ademoğlu kalender, yiyeceği bir lokma ekmek
Ademoğlu kızgın fırın, Havva kızı mercimek
Ademoğlu kızgın fırın, Havva kızı mercimek
Ademoğlu kızgın fırın, Havva kızı mercimek
Ademoğlu kızgın fırın, Havva kızı mercimek
Tanrı böyle buyurmuş, dünya böyle kurulmuş
Her ademoğluna bir Havva nasip olmuş
Tanrı böyle buyurmuş, dünya böyle kurulmuş
Her ademoğluna bir Havva nasip olmuş
Yedi iklim, dört bucak
İnanmazsan git de bak
Nuh'un gemisinde bile
Fırın mercimek dolmuş
Ademoğlu kızgın fırın, Havva kızı mercimek
Ademoğlu kızgın fırın, Havva kızı mercimek
Oğlandır oktur, her evde yoktur
(Kızdır nazdır, bin altın azdır)
Oğlandır oktur, her evde yoktur
Ademoğlu kızgın fırın, Havva kızı mercimek
Ademoğlu kızgın fırın, Havva kızı mercimek
Ademoğlu kızgın fırın, Havva kızı mercimek
Oğlandır oktur, her evde yoktur
(Kızdır nazdır, bin altın azdır)
Oğlandır oktur, her evde yoktur
Ademoğlu kızgın fırın, Havva kızı mercimek
Ademoğlu kızgın fırın, Havva kızı mercimek
Ademoğlu kızgın fırın, Havva kızı mercimek
Ademoğlu kızgın fırın, Havva kızı mercimek
Ademoğlu kızgın fırın, Havva kızı mercimek
-
Hani benim sevincim nerde
Bilyelerim topacım
Kiraz ağacında yırtılan gömleğim
Çaldılar çocukluğumu habersiz
***
Penceresiz kaldım anne
Penceresiz kaldım anne
Uçurtmam tel örgülere takıldı
Hani benim gençliğim anne
***
Penceresiz kaldım anne
Penceresiz kaldım anne
Uçurtmam tellere takıldı
Hani benim gençliğim nerde
***
Ne varsa buğusu genzi yakan
Ekmek gibi aşk gibi
Ah ne varsa güzellikten yana
Bölüştüm büyümüştüm
***
Bu ne yaman çelişki anne
Bu ne yaman çelişki anne
Kurtlar sofrasına düştüm
Hani benim gençliğim anne
***
Bu ne yaman çelişki anne
Bu ne yaman çelişki anne
Kurtlar sofrasına düştüm
Hani benim gençliğim anne
***
Hani benim sevincim nerde
Akvaryumum kanaryam
Üstüne titrediğim kaktüs çiçeği
Aldılar kitaplarımı sorgusuz
***
Duvarlar konuşmuyor anne
Duvarlar konuşmuyor anne
Açık kalmıyor hiç bir kapı
Hani benim gençliğim anne
***
Duvarlar konuşmuyor anne
Duvarlar konuşmuyor anne
Açık kalmıyor hiç bir kapı
Hani benim gençliğim nerde
***
Yağmurları biriktir anne
Yağmurları biriktir anne
Çağ yangınında tutuştum
Hani benim gençliğim anne
-
Alnını dağ ateşiyle ısıtan dostum
Yüzünü kan ile yıkayan dostum
Senin uyurken dudağında gülümseyen bordo gül
Benim yüreğimi harmanlayan isyan olsun.
Şimdi dingin gövdende uğultuyla büyüyen sessizlik
Ellerimde patlamaya sabırsız mavzer olsun
Başını omuzuma yasla
Göğsümde taşıyayım seni
Gövdem gövdene
Gövdem gövdene
Gövdene can olsun
-
Karanlık yollardan geçtik
Zehir gibi sular içtik
Bir yanımızda ölüm
Bir yanımızda yar sevdik
Bir değil bin bir kere sırat köprüsünden geçtik
Cehennem denen illetin taa göğsünü deldik geçtik
Bu yolda dönenler oldu
Mum gibi sönenler oldu
Yar göğsüne baş koymadan
Vurulup düşenler oldu
Bir sen kaldın geride
Ah akıp gidiyor hayat
Yüreğim anlıyor seni
Artık susma Yorgun Demokrat
Şarkılar küsmüş dudağa
Ömründe gecikmiş hasat
Karışmış çoluk çocuğa
Geçim derdinde demokrat
İçlenir hatırladıkça
İzlerini o günlerin
Düşe kalka bata çıka
Yaşadığı o depremin
Bu yolda dönenler oldu
Mum gibi sönenler oldu
Yar göğsüne baş koymadan
Vurulup düşenler oldu
Bir sen kaldın geride
Ah akıp gidiyor hayat
Yüreğim anlıyor seni
Artık susma Yorgun Demokrat
-
Bu bir kılıç balığının öyküsü
Yazılmasa da olurdu
Ama bizi yeni sulara götürecek akıntı durdu
Uskumrunun arkasından gidiyorduk
Sürünün içinde ben de vardım
Sırtımda bir zıpkın yarası
Mutlu olmasına mutluydum
Nedense gitmiyordu
Kulağımdan bir türlü o ağ var sesleri
Deniz kızı girmiş düşünceme ben iflah olmam
Dalyanları birbirine katmak orkinosların harcı
Dolanınca çok geçmeden küserim
Bir çocuk bile çeker sandal beni
Bu kadar ağır olmasam
Beni böyle koşturan yaşama sevinci
Kanal boyunca, bir o yana bir bu yana
Siz yok musunuz siz, derya kuzuları
Kestim kılıcımla karanlığın dibin
Yakamoz içinde bıraktığım suları
Ah aysız gecelerde olur ne olursa
Sırtımda bir zıpkın yarası
Atın beni mor kuşaklı bir takaya götürün
İri gözlerimde keder kılıcımda hüzün
Satın beni
Satın beni
Rakı için
-
Haçan demir dökende
Ateş yiyesim gelir
Haçan demir dökende
Ateş yiyesim gelir
Gök sofraya çökende
Doruklardan sesim gelir
Gök sofraya çökende
Doruklardan sesim gelir
Dağdan yürek sökende
Kurşun dökesim gelir
Dağdan yürek sökende
Kurşun dökesim gelir
Çatal şimşek çakanda
Yağmur perde çekende
Derya göğe çıkanda
Haçan ölesim gelir
Haçan demir dökende
Ateş yiyesim gelir
Haçan demir dökende
Ateş yiyesim gelir
Gök sofraya çökende
Doruklardan sesim gelir
Gök sofraya çökende
Doruklardan sesim gelir
Dağdan yürek sökende
Kurşun dökesim gelir
Dağdan yürek sökende
Kurşun dökesim gelir
Çatal şimşek çakanda
Yağmur perde çekende
Derya göğe çıkanda
Haçan ölesim gelir, gelir, gelir
-
Unutulmayanlara isimli şarkı, bu albümde enstrümantaldir.
-
Tut ki gecedir
Karanlık sıvaşır ellerine camlardan
Birden kırmızıya döner trafik ışıkları
Kükürtlü dumanlar yükselir korkuya batmış
Camkırığı adamlardan
Tehlikeye büyür sakalları
Tut ki gecedir i̇hbarlar birer sansar
Bir telefondan bir telefona atlar
Yeraltı örgütleri tetik üstünde
Adres değiştirmiş silah kaçakçıları
Fahişeler birbirinden kuşkulanıyor
"Tut ki gecedir katiller huzursuz
Hırsızlar sinirli" hainler ürkekçedir
Elleri telefona kendiliğinden uzanıyor
"İhanete gece müthiş bir gerekçedir
İhbarlar birer sansar
Bir telefondan bir telefona atlar"
İhanet bir bilmecedir
-
Sensiz geçmiyor bu günler biliyor musun?
Yüreğine beni, beni soruyor musun?
Öyle yalnız, yalnız kaldım biliyor musun?
Türküler söyledim sana duyuyor musun?
Türküler söyledim sana duyuyor musun?
Yıllar oldu oralardan çıkamıyorsun
Bağlanmış elin ayağın kaçamıyorsun
Bir kuş oldun gökyüzünde, uçamadın sen
Nehir oldun ırmak oldun, taşamadın sen
Çocuk oldun sokaklarda, oynamadın sen
Doğdun da büyüdün ama yaşamadın sen
Doğdun da büyüdün ama yaşamadın sen
Yıllar oldu oralardan çıkamıyorsun
Bağlanmış elin ayağın kaçamıyorsun
Yıllar oldu oralardan çıkamıyorsun
-
Vakit tamam seni terk ediyorum
Bütün alışkanlıklardan öteye (x2)
Yorumsuz bir hayatı seçiyorum
Doymadım inan kanmadım sevgiye. (x2)
Korkulu geceleri sayar gibi
Birdenbire bir yıldız kayar gibi
Ellerim kurtulacak ellerinden
Bir kuru dal ağaçtan kopar gibi. (x2)
Aşksa bitti gül ise hiç dermedik
Bul kendine kuytularda hadi dal (x2)
Seninle bir bütün olabilirdik
Hoşçakal gözümün nuru, hoşçakal
Hoşçakal canımın içi, hoşçakal.
Seninle bir bütün olabilirdik
Hoşçakal gözümün nuru, hoşçakal
Hoşçakal gözümün nuru, hoşçakal
Vakit tamam seni terk ediyorum
Bu incecik bir veda havasıdır (x2)
Parmak uçlarına değen sıcaklığı
İncinen bir hayatın yarasıdır. (x2)
Kalacak tüm izlerin hayatımda
Gözümden bir damla yaş aktığında
Bir yer bulabilsem seni hatırlatmayan
Kan tarlası gelincik şafağında. (x2)
Ölümse korktun savaşsa hep kaçtın
Vur kendini korkularda hadi al (x2)
Sen bir suydun sen bir ilaçtın
Hoşçakal canımın içi, hoşçakal
Hoşçakal iki gözüm, hoşçakal
Sen bir suydun sen bir ilaçtin
Hoşçakal iki gözüm, hoşçakal...
Hoşçakal canımın içi, hoşçakal..
-
Dağlara çem düşende
Bülbüle gam düşende
Ruhum bedenden oynar
Yadıma sen düşende
***
Dağlara çem düşende
Bülbüle gam düşende
Ruhum beden oynar
Yadıma sen düşende
***
Bu gala daşlı gala
Cıngıllı daşlı gala
Korkaram yar geç gele
Gözlerim yaşlı gala
***
Bu gala daşlı gala
Cıngıllı daşlı gala
Korkaram yar gelmeye
Gözlerim yaşlı gala
***
Kızıl gül olmayaydı
Sararıp solmayaydı
Bir ayrılık bir ölüm
Heçbiri olmayaydı
***
Kızıl gül olmayaydı
Sararıp solmayaydı
Bir ayrılık bir ölüm
Hiçbiri olmayaydı
***
Bu gala daşlı gala
Her yanı daşlı gala
Korkaram yar geç gele
Gözlerim yaşlı gala
***
Bu gala daşlı gala
Cıngıllı daşlı gala
Korkaram yar gelmeye
Gözlerim yaşlı gala
***
Bu gala daşlı gala
Cıngıllı daşlı gala
Korkaram yar geç gele
Gözlerim yaşlı gala