Thought I found a way
– Bir yol bulduğumu düşündüm
Thought I found a way, yeah (found)
– Bir yol bulduğumu sanıyordum, evet (buldum)
But you never go away (never go away)
– Ama asla gitme(asla gitme)
So I guess I gotta stay now
– Sanırım şimdi kalmalıyım
***
Oh, I hope some day I’ll make it out of here
– Umarım bir gün buradan çıkarım
Even if it takes all night or a hundred years
– Bütün gece veya yüz yıl sürse bile
Need a place to hide, but I can’t find one near
– Saklanacak bir yere ihtiyacım var, ama yakınımda bir tane bulamıyorum
Wanna feel alive, outside I can fight my fear
– Hayatta hissetmek istiyorum, dışarıda korkumla savaşabilirim
***
Isn’t it lovely, all alone?
– Tek başına hoş değil mi?
Heart made of glass, my mind of stone
– Kalbim camdan, taş fikrim
Tear me to pieces, skin to bone
– Beni parçalara ayır, deriden kemiğe
Hello, welcome home
– Merhaba, evine hoş geldin.
***
Walkin’ out of town
– Walkin’ out of town
Lookin’ for a better place (lookin’ for a better place)
– Daha iyi bir yer arıyorum (daha iyi bir yer arıyorum)
Something’s on my mind
– Aklımda bir şey var
Always in my headspace
– Daima benim alanımda
***
But I know some day I’ll make it out of here
– Ama biliyorum bir gün buradan çıkaracağım
Even if it takes all night or a hundred years
– Bütün gece veya yüz yıl sürse bile
Need a place to hide, but I can’t find one near
– Saklanacak bir yere ihtiyacım var, ama yakınımda bir tane bulamıyorum
Wanna feel alive, outside I can fight my fear
– Hayatta hissetmek istiyorum, dışarıda korkumla savaşabilirim
***
Isn’t it lovely, all alone?
– Tek başına hoş değil mi?
Heart made of glass, my mind of stone
– Kalbim camdan, taş fikrim
Tear me to pieces, skin and bone
-Beni parçalara ayır, deriden kemiğe
Hello, welcome home
– Merhaba, evine hoş geldin.
Woah, yeah
– Vay, evet
Yeah, ah
-Evet,ah
Woah, woah
-Vay, vay
Hello, welcome home
– Merhaba, evine hoş geldin.