Henri Bergson, geçtiğimiz yüzyılın en önemli felsefecilerinden biriydi. Katı pozitivist yorumların hakim olduğu bir dönemde, aklın yerine sezgiyi koyarak felsefe dünyasında çığır açtı. Zaman konusundaki düşünceleri ile insani değerlerin önemini vurguladı. Fikirleri edebiyatımızda da büyük bir yankı uyandırdı. Tanpınar bu etkiyle, Ne içindeyim zamanın ne de büsbütün dışında... dizelerini kaleme aldı. Peki, edebiyatımızda Bergson etkisi nasıl gelişti? Hangi edebiyatçılarda bu etkinin izleri belirgin şekilde eserlerine yansıdı?