İbn Haldun, İslam medeniyetinin en parlak döneminin sonlarında yaşamış bir alimdi. Hayatının ilk 20 yılını Tunusta, 26 yılını Cezayir, Fas ve Endülüste, 4 yılını tekrar Tunusta ve son 24 yılını ise Kahirede geçirdi. Bu coğrafyaların istilalardan ne şekilde etkilendiğini inceledi, devletlerin bekası konusuna değindi ve görüşlerini Mukaddimede kaleme aldı. Ona göre insan, varlığını devam ettirebilmek için toplu halde yaşamak mecburiyetindeydi. Peki, İbn Haldunun Maslowdan 600 yıl önce ortaya koyduğu ihtiyaçlar hiyerarşisi nasıldı? İbn Haldun boş zaman kavramını nasıl görüyordu?