Peygamberimizin nübüvvetinin ardından İslama davet bir müddet gizli olarak sürdürüldü; açıktan davetin başlanmasıyla ise başta Resul-i Ekrem olmak üzere Müslümanlar, Allaha iman etmeleri ve İslam dinini kabul etmeleri nedeniyle müşriklerin zulüm ve işkencelerine maruz kaldılar. Bazı Müslümanlar kabilelerinde bulunan nüfuz sahibi kişilerce himaye edildiler; ancak himayesiz kalan Müslümanların gördükleri baskı her geçen gün arttı. Efendimiz, onlara Orada ülkesinde hiç kimseye zulmedilmeyen bir hükümdar iş başındadır diyerek Habeşistana hicret etmelerini önerdi.