-
Јас сум чисто Македонче
од битолската околија.
Од битолската околија,
од жалосна Македонија.
Од битолската околија,
од жалосна Македонија.
***
Бог да бие тираните,
на три страни нè разделија.
На три страни нè разделија,
а четврта Австралија.
На три страни нè разделија,
а четврта Австралија.
***
Си оставив браќа в' пиринско,
си оставив сестри в' леринско.
Си оставив сестри в' леринско,
мајка, татко во охридско.
Си оставив сестри в' леринско,
мајка, татко во охридско.
-
Dinle oğlum, çok eskiden bir konakta
Akşamları gaz lambası ışığında
Paşa dedesinden kalan bu fincanla
Ninem eliyle kahve sunarmış Abdi Bey'e
**
Yıllar sonra kırk üç - kırk dört harp ortası
Ekmek karnesi ve yoksulluk yılları
Kayınvalidesinden kalan bu fincanla
Bu kez annem eliyle kahve sunarmış Hakkı Bey'e
**
Eski konak yıllar önce yandı gitti
Ekmek karneli zor günler çoktan bitti
Abdi ve Hakkı Beyler rahmetlik oldu
Bir tek bu fincan kaldı yüzyıllık sevdalarla
Bir gün senin olacak birikmiş anılarıyla
**
Düşüp kırılsa bile topla tamir et oğlum
Kahve yaşın gelecek bu fincanı iyi sakla
-
Şu karşı yaylada göç katar katar
Bir yiğidin derdi serinde tüter
Bu ayrılık bana ölümden beter
Geçti dost kervanı eyleme beni eyleme beni
Bu ayrılık bana ölümden beter
Geçti dost kervanı eyleme beni eyleme beni
**
Şu benim sevdiğim başta oturur
Bu güzelin derdi beni bitirir
Bu ayrılık bize zulüm getirir
Geçti dost kervanı eyleme beni eyleme beni
Bu ayrılık bize zulüm getirir
Geçti dost kervanı eyleme beni eyleme beni
**
Pir Sultan Abdal'ım dağlar aşalım
Aşalım da dost diye nere düşelim
Çok ekmeğin yedim helallaşalım
Geçti dost kervanı eyleme beni eyleme beni
Çok ekmeğin yedim helallaşalım
Geçti dost kervanı eyleme beni eyleme beni
-
Selam büyükler, merhaba çocuklar
Bu akşam size yeni bir öyküm var
Dilim sürçerse kusura bakmayın
Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı var
**
Diyeceğim o ki kişi yetinmeli
Yaşam dediğin kısacık bir çizgi
Namus, şeref, onur hepsi güzel ama
En önemlisi helal alın teri
**
Komşunun tavuğu komşuya kaz görünür dersen
Kaz gelen yerden tavuğu esirgemezsen
Bu kafayla bir baltaya sap olamazsın ama
Gün gelir sapın ucuna olursun kazma
**
Kazma
Kazma
**
En güzel pilav Dimyat'ta pişer
Yanında hoşaf ne güzel gider
Sen yan gelip yatar, karnın guruldarken
Evdeki bulgur herkese yeter
**
Şam ipeğinden urba giysen bile
Zemzem suyuyla yıkansan bile
Dünya ahret bir keyif sürmek için
Mutlak dökmeli helal alın teri
**
Komşunun tavuğu komşuya kaz görünür dersen
Kaz gelen yerden tavuğu esirgemezsen
Bu kafayla bir baltaya sap olamazsın ama
Gün gelir sapın ucuna olursun kazma
**
Kazma
Kazma
**
İnsanın bir kez ters gitmesin işi
Muhallebi yerken kırılır dişi
Kazma olmaya özenmeyin dostlar
Alın teriyle kazanan en mutlu kişi
**
Komşunun tavuğu komşuya kaz görünür dersen
Kaz gelen yerden tavuğu esirgemezsen
Bu kafayla bir baltaya sap olamazsın ama
Gün gelir sapın ucuna olursun kazma
**
Komşunun tavuğu komşuya kaz görünür dersen
Kaz gelen yerden tavuğu esirgemezsen
Bu kafayla bir baltaya sap olamazsın ama
Gün gelir sapın ucuna olursun kazma
-
Hatırlarım, bugün gibi
Sessiz geçen, son geceyi
Başın öne, eğik bir suçlu gibi
Bana verdiğin, hediyeyi
**
İki küçük, kol düğmesi
Bütün bir aşk, hikayesi
İki düğme, iki ayrı kolda
Bizim gibi, ayrı yolda
**
Akşam olunca sustururum, herkesi her her şeyi
Gelir kol düğmelerimin, birleşme saati
Usul usul, çıkarır koyarım kutuya yan yana
Bitsin bu işkence kalsınlar bir arada
**
Heyhat sabah, gün ışıldar
Yalnız gece, buluşanlar
Yaşlı gözlerle, ayrılırlar
Düğmeler gibi, bizim gibi
**
Bizim gibi
Ayrılırlar
Bizim gibi
Ayrılırlar
Bizim gibi
Ayrılırlar
Bizim gibi
Ayrılırlar
-
İnsanoğlu haddin bilir kem söz söylemez iken
Elalemin namusuna yan gözle bakmaz iken
Bir sofra kurulmuş ki Halil İbrahim adına
Ortada bir tencere, boş mu, dolu mu bilen yok
Bir sofra kurulmuş ki Halil İbrahim adına
Ortada bir tencere, boş mu, dolu mu bilen yok
**
Buyurun dostlar buyurun Halil İbrahim sofrasına
Buyurun dostlar buyurun Halil İbrahim sofrasına
Buyurun dostlar buyurun Halil İbrahim sofrasına
**
Daha çatal, bıçak, kaşık icat edilmemişken
İsmail'e inen koç kurban edilmemişken
Bir kavga başlamış ki nasip kısmet uğruna
Kapağı ver, kulbu al, kurbanı hiç soran yok
Bir kavga başlamış ki nasip kısmet uğruna
Kapağı ver, kulbu al, kurbanı hiç soran yok
**
Buyurun dostlar buyurun Halil İbrahim sofrasına
Buyurun dostlar buyurun Halil İbrahim sofrasına
Buyurun dostlar buyurun Halil İbrahim sofrasına
**
Yıllardır sürüp giden bir pay alma çabası
Topu topu bir dilim kuru ekmek kavgası
Bazen durur bakarım bu ibret tablosuna
Kimi tatlı peşinde, kimininse tuzu yok
Bazen durur bakarım bu ibret tablosuna
Kimi tatlı peşinde, kimininse tuzu yok
**
Buyurun dostlar buyurun Halil İbrahim sofrasına
Buyurun dostlar buyurun Halil İbrahim sofrasına
**
Alnı açık, gözü toklar buyursunlar baş köşeye
Kula kulluk edenlerse ömür boyu taş döşeye
Nefsine hakim olursan kurulursun tahtına
Çalakaşık saldırırsan ne çıkarsa bahtına
**
Halat gibi bileğiyle, yayla gibi yüreğiyle
Çoluk çocuk geçindirip haram nedir bilmeyenler
Buyurun siz de buyurun
Buyurun dostlar buyurun
**
Barış der, her bir yanı altın, gümüş, taş olsa
Dalkavuklar etrafında el pençe divan dursa
Sapa, kulba, kapağa itibar etme dostum
İçi boş tencerenin bu sofrada yeri yok
Sapa, kulba, kapağa itibar etme dostum
İçi boş tencerenin bu sofrada yeri yok
**
Para, pula, ihtişama aldanıp kanma dostum
İçi boş insanların bu dünyada yeri yok
Para, pula, ihtişama aldanıp kanma dostum
İçi boş insanların bu dünyada yeri yok
-
Daha onaltı yaşına basmamıştı Bal Sultan
Bakmaya kıyamazdım, öyle güzeldi, Bal Sultan
Bir sabah dediler ki, gelin oldu gitti gurbete, Bal sultan
Yüreğime düştü ateş, inanmak zordu, Bal Sultan
Her damla yağmurda sen varsın, Bal sultan
Her tüten dumanda yine sen, Bal Sultan
Aşk ateşiyle yanmayan nasıl ocak yaksın ki
Çocukluk nedir bilmeyen nasıl çocuk baksın ki
Duydum ki dalından kopmuş, gül gibi solmuş gurbette, Bal Sultan
Altın kafesteki bülbül gibi susmuş, Bal Sultan
Her damla yağmurda sen varsın, Bal Sultan
Her tüten dumanda yine sen, Bal Sultan
Bir akşam karanlığında çıkıp gitmiş, Bal Sultan
Gün batısında yıldızlarla buluşmuş, Bal Sultan
O gün bu gündür tatlı bir rüzgar eser gurbetten, Bal Sultan
Ve karanlık gecelerde ışıldar tüm yıldızlar
Her damla yağmurda sen varsın, Bal sultan
Her tüten dumanda yine sen, Bal Sultan
Her damla yağmurda sen varsın, Bal sultan
Her tüten dumanda yine sen, Bal Sultan
-
Sabırlı derviş murada ermiş
Acelesi olana ağır ol demiş
"Amman" demiş aheste
Aman yavaş aheste
Tiz-i reftar olanın payine damen dolaşır
Erişir menzil-i maksuda aheste giden
Tiz-i reftar olanın payine damen dolaşır
Erişir menzil-i maksuda aheste giden
Aheste çek kürekleri aheste
Perdedari mikuned der kasr-ı kayser ankebut
Bum nevbet mizedend der tarem-i efrasiyab
Perdedari mikuned der kasr-ı kayser ankebut
Bum nevbet mizedend der tarem-i efrasiyab
Söz gümüşse sükut altınmış
Demek ki susmak daha kıymetli
Sessiz sakin durmak varken
Konuşup yorulana bilmem ne demeli
Aman yavaş aheste
Aman yavaş aheste
-
Elmalı'dan çıktım yayan
Emmim atla dayım yayan
Dayan, hey dizlerim dayan
Bebek beni del' eyledi
Yaktı yıktı kül eyledi, oy
Nenni nenni
Nenni nenni
Nenni nenni
Nenni bebek, oy
Nenni nenni
Nenni nenni
Nenni nenni
Nenni bebek, oy
Deve var deveden yüce
Deveyi yüklettim gece
Nicedeyim anam nice
Bebek beni del′ eyledi
Yaktı yıktı kül eyledi, oy
Nenni nenni
Nenni nenni
Nenni nenni
Nenni bebek, oy
Nenni nenni
Nenni nenni
Nenni nenni
Nenni bebek, oy
Bir taş attım yuvarlandı
Gitti beşiğe dayandı
Yavrum uykudan uyandı
Bebek beni del' eyledi
Yaktı yıktı kül eyledi, oy
Bebek beni del' eyledi
Yaktı yıktı kül eyledi
Nenni nenni
Nenni nenni
Nenni nenni
Nenni bebek, oy
Nenni nenni
Nenni nenni
Nenni nenni
Nenni bebek, oy
Nenni nenni
Nenni nenni
Nenni nenni
Nenni bebek, oy
-
-
Çıt çıt çıt çıt çedene de sar bedeni bedene
Dünya dolu yar olsa da alacağım bir tane
Çıt çıt çıt çıt çedene de sar bedeni bedene
Dünya dolu yar olsa da alacağım bir tane
**
Ekin ektim çöllere de biçtirmedim ellere
Ekin ektim çöllere de biçtirmedim ellere
On beşinde yar sevdim de sezdirmedim ellere
On beşinde yar sevdim de sezdirmedim ellere
**
Çıt çıt çıt çıt çedene de sar bedeni bedene
Dünya dolu yar olsa da alacağım bir tane
Çıt çıt çıt çıt çedene de sar bedeni bedene
Dünya dolu yar olsa da alacağım bir tane
**
Ekine firaz derler de güzele beyaz derler
Ekine firaz derler de güzele beyaz derler
Her kime derdim yansam ben, yana yana gez derler
Her kime derdim yansam ben, yana yana gez derler
**
Çıt çıt çıt çıt çedene de sar bedeni bedene
Dünya dolu yar olsa da alacağım bir tane
Çıt çıt çıt çıt çedene de sar bedeni bedene
Dünya dolu yar olsa da alacağım bir tane
**
Ekin ektim gül bitti de dalında bülbül öttü
Ekin ektim gül bitti de dalında bülbül öttü
Ötme ey garip bülbül, yarim ellere gitti
Ötme ey garip bülbül, yarim ellere gitti
**
Çıt çıt çıt çıt çedene de sar bedeni bedene
Dünya dolu yar olsa da alacağım bir tane
Çıt çıt çıt çıt çedene de sar bedeni bedene
Dünya dolu yar olsa da alacağım bir tane
**
Çıt çıt çıt çıt çedene de sar bedeni bedene
Dünya dolu yar olsa da alacağım bir tane
Çıt çıt çıt çıt çedene de sar bedeni bedene
Dünya dolu yar olsa da alacağım bir tane