Yine sonbahar geldi Yıl geçti mi üstünden? Cesaretin mi yoksa kaybolan? İçimde yıkılırken mevsimler *** Son dans mı beklenen? Hesaplanmış adımları Aşkın bataklığında kayboldum Ardımda kalan yalnızlıklardı *** Bu sence geç kalmış bir şarkı mı? Bizler gibi Bu sırrı hep saklar mı Tango İstanbul? *** Çıkmaz bir yol kalan Çoktan adımlar bitmiş Şansımı en başından kaybettim Dansa ayak uydurmam imkânsız *** Dudaklarımda sen Sevişmiyorduk aslında, ha-hah-ha Tutkularımızla tükeniyorduk Tutsak bedenlerimiz boşlukta *** Bu sence hiç olmamış bir aşk mı? Başlanmamış Sonu daha ilk adımda Tango İstanbul *** Bu sence geç kalmış bir şarkı mı? Bizler gibi Sonu daha ilk adımda Tango İstanbul, ha-hah-ha-ha

Gönül yarasından acı duyanlar Feleğin kahrına boyun eğermiş Kara bahtın cilvesine uyanlar Bir gün olur murâdına erermiş *** Ben de çile çektim, gözyaşı döktüm Cânâna yalvardım, nice diz çöktüm Şifasız yaramı dağlayıp söktüm Ağlayanlar bir gün olur gülermiş

Seni sevda çiçeğim tac-ı serim Tac-ı serim Seni sevda çiçeğim tac-ı serim Tac-ı serim Bilemezsin ne kadar çok, çok severim Çok severim * Bilemezsin ne kadar çok, çok severim Çok severim Bunu her gün sorarım, tazelerim Tazelerim Söyle kalbinde benim var, var mı yerim? Var mı yerim? Söyle kalbinde benim var, var mı yerim? Var mı yerim?

Aşkı seninle tattı, hicrânla yandı gönül Evvel coştu taştı da şimdi uslandı gönül Cevri safâya kattı, hayli aldandı gönül Evvel coştu taştı da şimdi uslandı gönül