-
Bugünüm yarın olsa, ya da hep yeni baştan
Yaşamak ne güzel olur hiç başlamamışsan
Geriye ne kalırdı, yaşananları atsan
Seni bir daha yaşamak isterim aslında
***
Beni al kucağına, elini belime sar
Beni almadığın an üşürüm sabaha kadar
Beni al kucağına, elimi beline sar
Beni almadığın an ölürüm beni al
***
Biraz önce uyurken, seni koynuma aldım
Dudağından öperken uykudan uyandım
Sana böyle uzakken, seni bir daha sevdim
Yanına gelebilsem bir daha dönmezdim
***
Beni al kucağına, elini belime sar
Beni almadığın an üşürüm sabaha kadar
Beni al kucağına, elimi beline sar
Beni almadığın an ölürüm beni al
***
Beni al kucağına, üşürüm sabaha kadar
Beni al kucağına, üşürüm sabaha kadar
-
Ne doğan güne hükmüm geçer,
Ne halden anlayan bulunur;
Ah aklımdan ölümüm geçer;
Sonra bu kuş, bu bahçe, bu nur.
*
Ve gönül Tanrısına der ki:
- Pervam yok verdiğin elemden;
Her mihnet kabulüm, yeter ki
Gün eksilmesin penceremden!
-
Bahçemde açılmaz seni görmezse çiçekler
Sahil seni rüzgar seni akşam seni bekler
Gelmezsen eğer mevsimi nerden bilecekler
Sahil seni rüzgar seni akşam seni bekler
-
-
Aşıka Bağdat sorulmaz, ufukları aşar gider
Aşıka Bağdat sorulmaz, ufukları aşar gider
Ümid yolcusu yorulmaz, baht izinde koşar gider
Ümid yolcusu yorulmaz, baht izinde koşar gider
*
Sevdaya karşı durulmaz,gönüllerde yaşar gider
Sevdaya karşı durulmaz,gönüllerde yaşar gider
Ümid yolcusu yorulmaz, baht izinde koşar gider
Ümid yolcusu yorulmaz, baht izinde koşar gider
-
Kandilli yüzerken uykularda
Mehtâbı sürükledik sularda
Bir yoldu parıldayan, gümüşten
Gittik bahis açmadık dönüşten
*
Hulyâ tepeler, hayâl ağaçlar
Durgun suda dinlenen yamaçlar
Mevsim sonu öyle bir zaman ki
Gaip bir mûsîkîydi sanki
*
Gitmiş kaybolmuşuz uzakta
Rüyâ sona ermeden şafakta
-
Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul!
Görmedim gezmediğim, sevmediğim hiçbir yer.
Ömrüm oldukça, gönül tahtıma keyfince kurul!
Sade bir semtini sevmek bile bir ömre değer.
*
Nice revnaklı şehirler görülür dünyada,
Lakin efsunlu güzellikleri sensin yaratan.
Yaşamıştır derim, en hoş ve uzun rü'yada
Sende çok yıl yaşayan, sende ölen, sende yatan.
-
Yok başka yerin lütfu ne yazdan, ne de kıştan
Yok başka yerin lütfu ne yazdan, ne de kıştan
Bir tatlı huzur almaya geldik Kalamış'tan, Kalamış'tan
Bir tatlı huzur almaya geldik Kalamış'tan, Kalamış'tan
*
Yok zerre teselli ne gülüşten, ne bakıştan
Yok zerre teselli ne gülüşten, ne bakıştan
*
Bir tatlı huzur almaya geldik Kalamış'tan, Kalamış'tan
Ah, Istanbul'u sevmezse gönül aşkı ne anlar, aşkı ne anlar
Düşsün suya yer yer erisin eski zemanlar, eski zemanlar
Sarsın bizi akşamda şarap rengi dumanlar, şarap rengi dumanlar
*
Bir tatlı huzur almaya geldik Kalamış'tan, Kalamış'tan
Of, aheste çek kürekleri, mehtap uyanmasın
Bir âlem-i hayale dalan ab uyanmasın
Aguş-u nevbaharda habidedir cihan
*
Sürsün sabah-ı haşre kadar hab uyanmasın, uyanmasın
Dursun bu musiki semavi içinde saz leyl-i tarabda bir dahi mızrab uyanmasın, uyanmasın, aman aman
Ey gül sükûta varmayı emreyle bülbüle, ah
Gülşende mest-u zevk olan ahbap uyanmasın, aman aman
*
Değmez kemal uyanmamız ikmal-i ömriçün
Varsın bu uykudan dil-i bitap uyanmasın, uyanmasın
Varsın bu uykudan dil-i bitap uyanmasın
*
Bir tatlı huzur almaya geldik Kalamış'tan, Kalamış'tan
Bir tatlı huzur almaya geldik Kalamış'tan, Kalamış'tan
-
-
Ah, dönülmez akşamın ufkundayız, vakit çok geç
Bu son fasıldır, ey ömrüm, nasıl geçersen geç
Bu son fasıldır, ey ömrüm, nasıl geçersen geç
*
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile
Avunmak istemeyiz böyle bir teselli ile
Ah, geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
*
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Geçince başlayacak bitmeyen sükunlu gece
*
Guruba karşı bu son bahçelerde keyfince
Ah, ya aşk içinde harap ol ya şevk içinde, gönül
Ya lale açmalıdır göğsümüzde yahut gül
Ya lale açmalıdır göğsümüzde yahut gül
-
Zil, şal ve gül. Bu bahçede raksın bütün hızı...
Şevk akşamında Endülüs üç defa kırmızı...
*
Aşkın sihirli şarkısı yüzlerce dildedir.
İspanya neş'esiyle bu akşam bu zildedir.
*
Yelpaze çevrilir gibi birden dönüşleri,
İşveyle devriliş, saçılış, örtünüşleri...
*
Her rengi istemez gözümüz şimdi aldadır;
İspanya dalga dalga bu akşam bu şaldadır.
*
Alnında halka halkadır aşüfte kâkülü,
Göğsünde yosma Gırnata'nın en güzel gülü...
*
Altın kadeh her elde, güneş her gönüldedir
İspanya varlığıyla bu akşam bu güldedir.
*
Raks ortasında bir durup oynar, yürür gibi;
Bir baş çevirmesiyle bakar öldürür gibi...
*
Gül tenli, kor dudaklı, kömür gözlü, sürmeli...
Şeytan diyor ki, sarmalı, yüz kerre öpmeli...
*
Gözler kamaştıran şala, meftun eden güle,
Her kalbi dolduran zile, her sineden: "Ole!"
-
Otomobil uçar gider
Ömrüm gibi geçer gider
Otomobil uçar gider
Ömrüm gibi geçer gider
*
Ben talihin peşindeyim
Talih benden kaçar gider
Ben talihin peşindeyim
Talih benden kaçar gider
*
Yâr yâr güzel yolcu güle güle
Yâr yâr güzel yolcu güle güle
*
Otomobil tuttu yolu
Bu yolda macera dolu
Otomobil tuttu yolu
Bu yolda macera dolu
*
Direksiyon yâr elinde
Gönlüm ardına koşulu
Direksiyon yâr elinde
Gönlüm ardına koşulu
*
Yâr yâr güzel yolcu güle güle
Yâr yâr güzel yolcu güle güle
Yâr yâr güzel yolcu güle güle
-
Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın
Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın
*
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın
*
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın
*
Aah, öylesine yıktın ki bütün inançlarımı
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı
*
Beni sensiz bıraktın
Aaah aaah aaah
Beni bensiz bıraktın
Aahh aahh aaah
Beni sensiz bıraktın
Beni bensiz bıraktın
Aaah aaah aaah
Beni sensiz
Bıraktın