Yüce Allah insanı en güzel şekilde yaratmış; ondan, hayatını bu güzelliğiyle sürdürmesini istemiştir.
Ne var ki hayat serüveninde onu türlü imtihanlar beklemektedir. Bunların bazılarını kolaylıkla atlatabileceği gibi bazılarında da yolunu şaşırabilir. Çünkü yaratılışı gereği hem iyiliğe hem de kötülüğe eğilimlidir.
Vicdanı hep doğru yolu gösterse de nefsi onu günaha sürükleyebilir, hatta Kur'an'ın tabiriyle "aşağıların aşağısı"na düşürebilir.
Tövbe, böyle zamanlarda ümidini kırmaması, yaptığı hatayı telafi ederek yeni bir başlangıç yapabilmesi için Rabbinin ona lütfettiği bir çıkış kapısıdır.
Zira "Günahtan tövbe eden kimse, hiç günahı olmayan kimse gibidir." (İbn Mâce, Zühd, 30) demiştir Allah Resûlü. Pişmanlıkla samimi olarak tövbe eden insan, günahı terk eder ve Rabbinden bağışlanma diler.
Böylece kalbini karartan günahlardan arınır, tertemiz özüne geri döner ve iç huzurunu yakalar. Bu yüzdendir ki Mevlânâ, "Kendinde gam hisseyleyince hemen istiğfar et." diye öğüt vermiştir..