-
Zindan iki hece, Mehmed’im lâfta!
Baba katiliyle baban bir safta!
Bir de, geri adam, boynunda yafta…
Halimi düşünüp yanma Mehmed’im!
Kavuşmak mı?.. Belki… Daha ölmedim!
***
Avlu… Bir uzun yol… Tuğla döşeli,
Kırmızı tuğlalar altı köşeli.
Bu yol da tutuktur hapse düşeli…
Git ve gel… Yüz adım… Bin yıllık konak.
Ne ayak dayanır buna, ne tırnak!
***
Bir âlem ki, gökler boru içinde!
Akıl, olmazların zoru içinde.
Üstüste sorular soru içinde:
Düşün mü, konuş mu, sus mu, unut mu?
Buradan insan mı çıkar, tabut mu?
***
Bir idamlık Ali vardı, asıldı;
Kaydını düştüler, mühür basıldı.
Geçti gitti, birkaç günlük fasıldı.
Ondan kalan, boynu bükük ve sefil;
Bahçeye diktiği üç beş karanfil…
***
Müdür Bey dert dinler, bugün “maruzât”!
Çatık kaş… Hükûmet dedikleri zat…
Beni Allah tutmuş, kim eder azat?
Anlamaz; yazısız, pulsuz, dilekçem…
Anlamaz; ruhuma geçti bilekçem!
***
Saat beş dedi mi, bir yırtıcı zil;
Sayı var, maltada hızaya dizil!
Tek yekûn içinde yazıl ve çizil!
İnsanlar zindanda birer kemmiyet;
Urbalarla kemik, mintanlarla et.
***
Somurtmuş ki bıçak, nâra ki tokat;
Zift dolu gözlerde karanlık kat kat…
Yalnız seccademin yününde şefkat;
Beni kimsecikler okşamaz mâdem;
Öp beni alnımdan, sen öp seccadem!
***
Çaycı, getir, ilâç kokulu çaydan!
Dakika düşelim, senelik paydan!
Zindanda dakika farksızdır aydan.
Karıştır çayını zaman erisin;
Köpük köpük, duman duman erisin!
***
Peykeler, duvara mıhlı peykeler;
Duvarda, başlardan, yağlı lekeler,
Gömülmüş duvara, baş baş gölgeler…
Duvar, katil duvar, yolumu biçtin!
Kanla dolu sünger… Beynimi içtin!
***
Sükût… Kıvrım kıvrım uzaklık uzar;
Tek nokta seçemez dünyadan nazar.
Yerinde mi acep, ölü ve mezar?
Yeryüzü boşaldı, habersiz miyiz?
Güneşe göç var da, kalan biz miyiz?
***
Ses demir, su demir ve ekmek demir…
İstersen demirde muhali kemir,
Ne gelir ki elden, kader bu, emir…
Garip pencerecik, küçük, daracık;
Dünyaya kapalı, Allaha açık.
***
Dua, dua, eller karıncalanmış;
Yıldızlar avuçta, gök parçalanmış.
Gözyaşı bir tarla, hep yoncalanmış…
Bir soluk, bir tütsü, bir uçan buğu;
İplik ki, incecik, örer boşluğu.
***
Ana rahmi zâhir, şu bizim koğuş;
Karanlığında nur, yeniden doğuş…
Sesler duymaktayım: Davran ve boğuş!
Sen bir devsin, yükü ağırdır devin!
Kalk ayağa, dimdik doğrul ve sevin!
***
Mehmed’im, sevinin, başlar yüksekte!
Ölsek de sevinin, eve dönsek de!
Sanma bu tekerlek kalır tümsekte!
Yarın, elbet bizim, elbet bizimdir!
Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir!
-
Kov kov o şeytanları,
Kov kafandan uzağa.
O cin fikirlerin seni
Sonunda düşürmeden tuzağa.
***
Koş koş hadi yakala,
Bence bu son treni kaçırma.
Benim gibi kalenderini
Bulamaz ararsın mumla!
***
Azıcık eğ o dik başını be güzelim,
Arada kapını arala da gireyim,
O körolası gururunu bir alt et gel,
Ya varımı yoğumu, her şeyimi önüne sereyim.
***
Sen, senin hakkından eğer gelemiyorsan,
Seni izin ver de ben yola getireyim o zaman.
***
Hop de kendine hop de bi' an,
Kop gel hadi kop da gel inadından.
Hele çak, hele durumu bir çak da,
Gör bak neler olacak sonra.
***
Sap sokağıma sap ki şu an,
Kap beni kap ele kaptırmadan.
Hele tak, hele koluna bir tak da,
Gör bak neler olacak sonra.
***
Hop de kendine hop de bi' an,
Kop gel hadi kop da gel inadından.
Hele çak, hele durumu bir çak da,
Gör bak neler olacak sonra.
***
Sap sokağıma sap ki şu an,
Kap beni kap hele kaptırmadan.
Hele al, hele koynuna bir al da,
Gör bak neler olacak sonra.
***
Yak, yak beni yak ama,
Arada bir su serp yangınıma.
Dağ dağa kavuştu, biz kavuşamadık
Keçileri kaçıracağım sonunda.
***
Kaç kaç da nereye kadar?
Fazla naz aşık yorar.
Aklını başına topla da gel bak,
Bir bir uçup gidiyor yıllar.
***
Azıcık eğ o dik başını be güzelim,
Arada kapını arala da gireyim,
O körolası gururunu bir alt et gel,
Ya varımı ya yoğumu, her şeyimi önüne sereyim.
***
Sen, senin hakkından eğer gelemiyorsan
Seni izin ver de ben yola getireyim o zaman.
***
Hop de kendine hop de bi' an,
Kop gel hadi kop da gel inadından.
Hele çak, hele durumu bir çak da,
Gör bak neler olacak sonra.
***
Sap sokağıma sap ki şu an,
Kap beni kap ele kaptırmadan.
Hele tak hele koluna bir tak da
Gör bak neler olacak sonra
***
Hop de kendine hop de bi' an,
Kop gel hadi kop da gel inadından
Hele çak, hele durumu bir çak da,
Gör bak neler olacak sonra
***
Sap sokağıma sap ki şu an,
Kap beni kap ele kaptırmadan.
Hele al hele koynuna bir al da,
Gör bak neler olacak sonra.
***
Hop de kendine hop de bi' an,
Kop gel hadi kop da gel inadından.
Hele çak, hele durumu bir çak da,
Gör bak neler olacak sonra.
***
Sap sokağıma sap ki şu an,
Kap beni kap ele kaptırmadan.
Hele tak hele koluna bir tak da,
Gör bak neler olacak sonra.
***
Hop de kendine hop de bi' an,
Kop gel hadi kop da gel inadından.
Hele çak, hele durumu bir çak da,
Gör bak neler olacak sonra.
***
Sap sokağıma sap ki şu an,
Kap beni kap ele kaptırmadan.
Hele al hele koynuna bir al da,
Gör bak neler olacak sonra.
***
Hop de kendine hop de bi' an,
Kop gel hadi kop da gel inadından.
Hele çak, hele durumu bir çak da,
Gör bak neler olacak sonra.
***
Sap sokağıma sap ki şu an,
Kap beni kap ele kaptırmadan.
Hele bak hele tadıma bir bak da,
Gör bak neler olacak sonra.
-
Giderek acı vermez
Alışır hissetmez
Yüreğin yorgun
Yolun uzun
Yaşlı düşlerin
***
Uyuşurken için
Tutuşur her hayalin
Büyümek derler
Deler geçer
Yıllara gücün yeter mi
***
Yetmez canını yakarlar
Yetmez dahası var
Dört başın alır asil dokun
Onlardan ol seni alkışlarlar
***
Yetmez seni yakalarlar
Yetmez kanadını koparırlar
Öylece dur inatçı gurur
Aslında bu işte bir yalnızlık var
***
Öylece dur yalancı huzur
Aslında bu işte bir yalnızlık var
***
Öylece dur inatçı gurur
Aslında bu işte bir yalnızlık var
***
Bir ağaç kadar hürsün
Toprağına sürgün
Yarına kırgın
Düne yakın
Paslı sözlerin
***
Kalbine tutkunsan
Sana mecnun derler
Sevmeyi sorsan ne bilirler
Hasrete ömrün yeter mi
***
Yetmez canını yakarlar
Yetmez dahası var
Dört başı mamur asil vakur
Onlardan ol seni alkışlarlar
***
Yetmez seni yakalarlar
Yetmez kanadını koparırlar
Öylece dur inatçı gurur
Aslında bu işte bir yalnızlık var
***
Öylece dur yalancı huzur
Aslında bu işte bir yalnızlık var
***
Öylece dur inatçı gurur
Aslında bu işte bir yalnızlık var
***
Sor yaşadığın hayat senin mi?
***
Yetmez canını yakarlar
Yetmez dahası var
Dört başı mamur asil vakur
Onlardan ol seni alkışlarlar
***
Yetmez seni yakalarlar
Yetmez kanadını koparırlar
Öylece dur inatçı gurur
Aslında bu işte bir yalnızlık var
***
Öylece dur yalancı huzur
Aslında bu işte bir yalnızlık var
Bir yalnızlık var, bir yalnızlık var
***
Öylece dur inatçı gurur
Aslında bu işte bir yalnızlık var
-
Hep karanlık hep karanlık
Yeter artık yeter
Bir avuç kar beyazı
Bir adım yol bana
***
Bir nefes ver
Bir fısılda
***
Dağlar duvar olsa önüme
Yollar kör düğüm düğümlense
Dönmem gözümü dağlasalar
İpe götürseler
Bir kuş uçur yeter
***
Dağlar duvar olsa önüme
Yollar kör düğüm düğümlense
Dönmem gözümü dağlasalar
İpe götürseler
Sen bir çağır yeter
***
Bir küçük pencere
Bir aydınlık bana
***
Hep karanlık hep karanlık
Yeter
-
-
Beni gözünde büyüteceğine gönlünde büyütseydin
Kalbini verseydin bana gözüm gibi bakardım ben de ona
Sen git elin delisine tak bir tek sevgiline takma
Bir şeye benzetemedim saydırdım da saydırdım ya
Başlarım senin tekeline
Ben benzemem hiç ötekine
Zıt kutuplarız biz ikimiz
Sen cennetine gel ben çöplüğüme
Sanma sana benim gözümde
Ben benzemem hiç ötekine
Deneme tahtası olmuyor benden
Bitmeyen bir sınav bu böyle
Gösteriş meraklısı seni
Güldürme beni gece gece
Zıt kutuplarız biz ikimiz
Sen cennetine gel ben çöplüğüme
-
Biran için çıksan hayatımdan
Yanık tenli omuzumda
Haykırsam maziden, uzaklardan
Şu anda yanımda
Deniz rüzgara karışmış güneşte
Martı sesleri vardı gülüşlerde
Gülüşlerde gülüşlerde
Sen geçerken sahilden sessizce
Gemiler kalkar yüreğimden gizlice
Bir an için çıksan hayatımdan
Yanık tenli omuzumda
Haykırsam maziden, uzaklardan
Şu anda yanımda
Deniz rüzgara karışmış güneşte
Dalga sesleri vardı gülüşlerde
Gülüşlerde gülüşlerde
Sen geçerken sahilden sessizce
Gemiler kalkar yüreğimden gizlice
-
Seni en güzel ben severim kadın
Aşkımla kalbini mühürlerim kadın
Bilmezler kıymetini üzerler seni
Bana gel dünyayı yoluna sererim kadın
*
Dışarısı çok karanlık gitme incinirsin,
Sen en güzel benim göğsümde dinlenirsin,
Sarıp sarmalarım gözyaşın silerim,
Uyursan uyandırmam taş kesilirim, kadın
*
Alışırsan hep yanımda durmak istersin
Her akşam önüme sofra kurmak istersin
Hatta belki bir çocuk doğurmak istersin
Beni en güzel sen seversin kadın
*
Dışarısı çok karanlık gitme incinirsin,
Sen en güzel benim göğsümde dinlenirsin,
Sarıp sarmalarım gözyaşın silerim,
Uyursan uyandırmam taş kesilirim, kadın
-
-
Bu gün doğumu bu yalancı sevgi
Bir pazartesi geldi geçti
Savaşırken teslim olmak, yaşarken ölmekmiş
***
Bu ikili oyunun sonunda
Kaybeden yine iki kişi
Severken ayrılmak, ateşten gömlekmiş
***
Ben o bir bulut oldum
Kimsenin üstüne yağmadım
Parça parça dağıldım
Tanrıya bakıp ağladım
***
Bu hoşçakal değil ağlama
Farkında değilmişiz aslında biz yıllarca
Ayrılığın uçurumlarında
Aşk diye oynamışız aldatmaca
***
Bu hoşçakal değil ağlama
Farkında değilmişiz aslında biz yıllarca
Ayrılığın uçurumlarında
Aşk diye oynamışız aldatmaca
***
O çam kokulu güneşli günler
Terk edilmiş istasyonlar
Büyüdüğümüz evler, artık uzakmış
***
Ben o gün bir bulut oldum
Kimsenin üstüne yağmadım
Parça parça dağıldım
Tanrıya bakıp ağladım
***
Bu hoşçakal değil ağlama
Farkında değilmişiz aslında biz yıllarca
Ayrılığın uçurumlarında
Aşk diye oynamışız aldatmaca
***
Bu hoşçakal değil ağlama
Farkında değilmişiz aslında biz yıllarca
Ayrılığın uçurumlarında
Aşk diye oynamışız aldatmaca
***
Bu hoşçakal değil ağlama
Farkında değilmişiz aslında biz yıllarca
Ayrılığın uçurumlarında
Aşk diye oynamışız aldatmaca
***
Bu hoşçakal değil ağlama
Farkında değilmişiz aslında biz yıllarca
Ayrılığın uçurumlarında
Aşk diye oynamışız aldatmaca