-
Almanya treni kalkıyor gardan
Gönül ister mi hiç ayrılmak yârdan
Almanya treni kalkıyor gardan
Gönül ister mi hiç ayrılmak yârdan
*
Ben küçükken düşmüşüz gurbetin yollarına
Sene bin dokuz yüz yetmiş üç hayal meyal aklımda
Kardeşim Ali yeni doğmuştu minicik bir bebekti kundakta
Ve ağlayışları, ağlayışları sanki isyandı zalim gurbet ocağına
*
Babam bizden önce gitmiş Almanya′ya, iki sene sonra bizi de aldırdı yanına
"Gözüm arkada kalmasın etrafımda olsun çocuklarım" dermiş anama
Mercedes'te işçiydi babam; yüreği bileği kuvvetli, delikanlı bir adam
Benim gibi o da severdi hayal kurmayı, kendinden büyüktü belki de umutları
*
Söz vermişti hepimize, kitabın üzerine yemin etmişti; alacaktı kırmızı Mercedes′i
"Kız gibi araba" derdi babam, önce gıcır gıcır yıkıyacaksın, sonra bi' de pasta cila çekeceksin
Atacaksın çocukları arkaya, koyacaksın Ferdi'nin son kasetini...
Eh tabii biraz da açıcaksın teyibin sesini, sonra sonra ver elini Türkiye!
*
Zavallı annem, annem hep evdeydi korkardı sokağa çıkmaya
Dil bilmem, yol bilmem der gece gündüz ağlardı
Babamın iş dönüşleri bayramımız olurdu, daha o gelmeden soframız kurulurdu
Kokusu hâlâ burnumda, buğusu gözümde, kaynayan çorbamızın
*
′Ah′ derdi anam yetmezdi, sonra durur derin bir de 'of′ çekerdi
Köyün tarhanası olacaktı bey, köyün ekmeği...
Her sofrada gözleri dolardı, ve hasretle kabaran yüreği
Bir gün hepimize müjde verdi babam, bu bayram Türkiye'deyiz dedi
*
İçim içime sığmadı, sabaha kadar uyumadım
Peki ya Mercedes hani kırmızı arabayla gidecektik köye
Şaşıracaktı herkes, katırcıların Yusuf küçük dilini yutucaktı
Şapkası uçucaktı muhtar emminin, "Bizim Kamil bi′ zenginlemiş ki görme" diyecekti Salim ağaya
Ağa yutkunucak, başını öne eğicekti...
*
Meraklı Hüsniye'nin ağzı bi karış açık kalıcak, çatlıyacaktı hasetinden...
Nazlı bir gelin gibi köyün yollarında gezerken bizim araba
Çocuklar çığlık çığlığa koşucaktı peşimizden, "Vay be arabaya bak" diyecekti bi tanesi
Bütün köy, bütün köy bizi konuşacaktı, nazara geliriz vallahi demişti anam, kurşun döktürmeli
*
Arabasız nasıl gideriz köye, annem önce ev istemiş, araba her zaman alınırda ev alınmazmış
"Ahirette iman, dünyada mekân" derlermiş Türkiye′de, zavallı babam her zamanki gibi fedakârdı
Umutlarını ertelemiş, en büyük düşünü bırakmıştı zamana
Annem ilk defa bir şey istemişti ondan, geri çevirmedi, yere düşürmedi sözünü
Annem mutlu, babam umutluydu, alıcaktı Mercedes'i, alıcaktı...
*
Amcamın çocuklarına çikolatalar alıcaktı babam, dedeme gözlük, nineme çicekli pazen
Muhtar Marlboro ısmarlamış, kahvede kâğıt oynarken tütürürmüş bazen
Ne çok istiyorum köyüme kavuşmayı, bu kavuşma bitimi olacak acılarımın
Yıllarca çektiğim sancılarımın keyifli intiharı
Kimse "Ausländer" demiyecekti bana, kimse yabancı
*
Ve Beethoven'in dokuzuncu senfonisini çalmıyacaktı sokaktaki kemancı
Frau Bäcker′e ve Herr Müller′e inat, türküler dinleyecektik doyasıya
Türküler dinliyecektik, türküler...
*
Arife günü yollara düştük, trendeki herkesde talihsiz bir heyecan var
Bense giderek daha da sabırsızlanıyorum, geçmiyordu dakikalar
Kim bilir kaçıncı kez saati soruyordum ki anneme, öfkeli bir ses böldü heyecanımı
Homurdanarak elindeki gazeteyi uzattı yaşlı bir amca
"Bu kadar da olmaz, yazıktır, ayıptır, günahtır" dedi. Neye kızmıştı acaba?
*
Gözüm büyük puntolarla yazılmış habere takıldı: "Ev fiyatları artacak, Almancılar yollarda"
Bi' anda gözleri doldu babamın, yumruğunu sıktı, ağlamadı, sustu, "Almancı ha, Almancı..." dedi yavaşca
Yüreği kan kustu, sızladı burnunun direği, cız etti içi ve bir anda, bir anda ateşe vermek istedi tüm geçmişi!
Almanyada yabancı, Türkiye′de Almancı
Bi' anda yaşlar boşaldı gözümden... Biz kimdik? Kendi vatanımızda bile yabancı mıydık yani?
*
Ben Almancı değilim amca, ben yabancı değilim; benim de ciğerim yanık, ezan sesine hasret yüreğim...
Benim hücrelerim türkü söyler, ağıt yakar gözlerim, sen görmesen de kınalıdır ellerim
Ve tenim, tenim memleket kokar alabildiğine, beni de gozlaklar ağlatır, yakar memleket şiirleri
Hüzün beni de soldurur ve bu dert, bu dert beni iflah etmez, öldürür...
Ben Almancı değilim, ben Almancı değilim amca, ben yabancın değilim...
Vatanıma varır varmaz, önce toprağı öpeceğim
Ve yemin olsun ki doğduğum topraklarda öleceğim
Doğduğum topraklarda...
*
-
Karşıdadır evleri
Ah leylim, vah leylim emmoğlu
Yayılır develeri, beyoğlu
Yayılır develeri, dayıoğlu
***
Emmoğlu ele benzer, emmoğlu
Emmoğlu ele benzer, emmoğlu
Boyu fidana benzer, dayıoğlu
Boyu çimene benzer, beyoğlu
***
Diyarbakır şad akar ah leylim
Vay leylim, emmoğlu
Urfa Mardine bakar, beyoğlu
Urfa Mardine bakar, dayıoğlu
***
Emmoğlu ele benzer, emmoğlu
Emmoğlu ele benzer, emmoğlu
Boyu fidana benzer, beyoğlu
Boyu çimene benzer, dayıoğlu
***
Şu Urfanın kızları, ah leylim
Vah leylim, emmoğlu
Kibritsiz kandil yakar, dayıoğlu
Kibritsiz kandil yakar, beyoğlu
***
Emmoğlu ele benzer, emmoğlu
Emmoğlu ele benzer, emmoğlu
Boyu fidana benzer, beyoğlu
Boyu çimene benzer, dayıoğlu
***
Boyu fidana benzer, beyoğlu
Boyu çimene benzer, dayıoğlu
Boyu fidana benzer, emmoğlu
-
Kim bilir kaç hain gece
Şu gönlüme vurgun oldu
Bozgun oldu, talan oldu
Ayrılıktır, geçer dedim
Her sözün içime aktı, aktı kan doldu
***
Sarı saçaların savruldu
Ateş bakışların soldu
Bu tenin tenime yalan oldu
Gittiğin gün renkler sustu, zaman durdu
Aldığım her nefes haram oldu
***
Göz yaşlarımın aktığı yerde
Hasretin ektim bu yalnız gönlümde
Simsiyah, simsiyah
Simsiyah güller açıyor
***
Sür beni, sürgün eyle
Bin derdime bin dert ekle
Yoruldum, duruldum artık
Aşkta gurur olmaz, dinle
***
Tut beni, tutsak eyle
Sevdan ile Ferhat eyle
Aşkından hüküm giydim
İsyanım sensizliğe
***
Sür beni, sürgün eyle
Bin derdime bin dert ekle
Yoruldum, duruldum artık
Aşkta gurur olmaz, dinle
***
Tut beni, tutsak eyle
Sevdan ile Ferhat eyle
Aşkından hüküm giydim
İsyanım sensizliğe
***
Göz yaşlarımın aktığı yerde
Hasretin ektim bu yalnız gönlümde
Simsiyah, simsiyah
Simsiyah güller açıyor
***
Sür beni, sürgün eyle
Bin derdime bin dert ekle
Yoruldum, duruldum artık
Aşkta gurur olmaz, dinle
***
Tut beni, tutsak eyle
Sevdan ile Ferhat eyle
Aşkından hüküm giydim
İsyanım sensizliğe
Sür beni, sürgün eyle
Bin derdime bin dert ekle
Yoruldum, duruldum artık
Aşkta gurur olmaz, dinle
***
Tut beni, tutsak eyle
Sevdan ile Ferhat eyle
Aşkından hüküm giydim
İsyanım sensizliğe
-
Kar yağıyor bugün Ankara'da
Kar yağıyor uykularıma
Sen uzaklardasın
***
Dışarda buz gibi bir hava
Odam sıcacık aşkınla
Sen uzaklardasın
***
Ooff kar yağıyor bugün ayrılanlara
Eski günlere, hatıralara
Ooff biliyorum örtecek onları
Eski günleri, hatıraları
***
Ooff kar yağıyor bugün ayrılanlara
Eski günlere, hatıralara
Ooff biliyorum örtecek onları
Eski günleri (eski günleri), hatıraları
***
Kaç mevsim geldi geçti
Yanıyorum aşkınla
Sen uzaklardasın
***
Gün seni anlattı, ben dinledim
Geceler tutsak yalnızlığıma
Sen uzaklardasın
***
Ooff kar yağıyor bugün ayrılanlara
Eski günlere, hatıralara
Ooff biliyorum örtecek onları
Eski günleri, hatıraları
***
Ooff kar yağıyor bugün ayrılanlara
Eski günlere, hatıralara
Ooff biliyorum örtecek onları
Eski günleri (eski günleri), hatıraları
***
Ooff kar yağıyor bugün ayrılanlara
Eski günlere, hatıralara
Ooff biliyorum örtecek onları
Eski günleri, hatıraları
***
Ooff kar yağıyor bugün ayrılanlara
Eski günlere, hatıralara
Ooff biliyorum örtecek onları
Eski günleri, hatıraları
-
Ay dost canım hey
Kalktı göç eyledi, Avşar elleri hey
Kalktı göç eyledi, Avşar elleri
Ağır ağır giden eller bizimdir
Arap atlar yakın eder ırağı
Arap atlar yakın eder ırağı
Yüce dağdan aşan yollar
***
Yollar bizimdir, yollar bizimdir, yollar bizimdir, yollar bizimdir
Yollar bizimdir, yollar bizimdir
***
Ay dost canım hey
Belimizde kılıcımız kirmani hey
Belimizde kılıcımız kirmani
Taşı deler mızrağım cemrani
Hakkımızda devlet etmiş fermanı
Hakkımızda devlet etmiş fermanı
Ferman padişahın gardaş dağlar bizimdir
***
Dağlar bizimdir, dağlar bizimdir, dağlar bizimdir
Dağlar bizimdir, dağlar bizimdir
***
Ay dost canım hey
Dadaloğlum bir gün kavga kurulur
Dadaloğlum bir gün kavga kurulur öter
Tüfek davlumbazlar vurulur
Nice koç yiğitler yere serilir
Nice koç yiğitler yere serilir
Ölen ölür kalan sağlar sağlar bizimdir, sağlar bizimdir
***
Sağlar bizimdir, sağlar bizimdir, sağlar bizimdir, sağlar bizimdir
***
Ay dost canım hey
-
İnan düşündüm
Hiç olamazdı seninle
Ağırlığın bana çok gelir taşıyamazdı kalbim seni de
***
İnan çok düşündüm
Hiç olamazdı seninle
Ağırlığın bana çok gelir taşıyamazdı kalbim seni de
***
Bitti tüm kavgalarım nerdesin diye sormalarım
Bak sensiz de yaşıyorum hayatı böyle ay
***
Bitti tüm kavgalarım nerdesin diye sormalarım ama
Bugünlerde çok yalnızım
***
Ağzımda bir sonbahar şarkısı bir de sensizliğin kalp ağrısı
Pişman mıyım ben de bilmiyorum dedim ya çok yalnızım
***
Aklımdan hiç çıkmıyor
Peki hoşcakal deyişin
Gözünde bir damla yaş ile arkana bile bakmadan gidişin
***
Aklımdan hiç çıkmıyor
Peki hoşcakal deyişin
Gözünde bir damla yaş ile arkana bile bakmadan gidişin
***
Bitti tüm kavgalarım nerdesin diye sormalarım
Bak sensiz de yaşıyorum hayatı böyle ay
***
Bitti tüm kavgalarım nerdesin diye sormalarım ama
Bugünlerde çok yalnızım
***
Bilirim sen de çok yalnızsın hasret yaş olur gözlerinde
Ağlarsın bir köşede sessizce başını omuzuma koymadan ilk defa
Tut ellerim sensizlikten çek al beni
Tut tut ellerim sensizlikten kurtar beni
-
Suna gelindir kızın adı, Cemali de yavuklusu
Bir akşam tütün zamanı kıymışlar kuytuda sözü
Bir akşam tütün zamanı kıymışlar kuytuda sözü
***
Cemali durmaz ağ çeker, sevda çeker, umut çeker
Kaçmak için İstanbul'a yürek değil, para ister
Kaçmak için İstanbul'a yürek değil, para ister
***
Gelir gelir çaydan gelir, Suna gelin çaydan gelir
Beyazları giymiş üstüne, Suna gelin çaydan gelir
***
Deli poyraz eser durur, dalgalar koynunda vurur
Gün akşama yıkılırken Suna gelin zor avunur
Gün akşama yıkılırken Suna gelin zor avunur
***
Takalar döner birer birer, Suna gelin ufuk gözler
Ördüğü al atkısından Cemalini hemen seçer
Ördüğü al atkısından Cemalini hemen seçer
***
Karadeniz, Karadeniz dalgan engin, dibinde pis
Bir yazgı ki yazıldı oy, adın gibi kara, sessiz
***
Kasımdı ay, günlerden salı, deniz fırtına borandı
Suna gelinin içini bir garip sıkıntı sardı
Suna gelinin içini bir garip sıkıntı sardı
***
Takalar döndü cekeğe, Suna koştu yarim nerde
Takalar döndü cekeğe, Suna koştu yarim nerde
Ördüğü o al atkısı oy, kefen olmuş Cemaline
Ördüğü o al atkısı oy, kefen olmuş Cemaline
***
Karadeniz, Karadeniz dalgan engin, dibinde pis
Bir yazgı ki yazıldı oy, adın gibi kara, sessiz
Karadeniz, Karadeniz dalgan engin, dibinde pis
Bir yazgı ki yazıldı oy, adın gibi kara, sessiz
Kara, sessiz...
-
Gün doğarken her sabah
Bir kız geçer kapımdan
Köşeyi dönüp kaybolur
Başı önde yorgunca
***
Fabrikada tütün sarar
Sanki kendi içer gibi
Sararken de hayal kurar
Bütün insanlar gibi
***
Bir evi olsun ister
Bir de içmeyen kocası
Tanrı ne verirse geçinir gider
Yeter ki mutlu olsun yuvası
***
Dışarda bir yağmur başlar
Yüreğinde derin sızı
Gözlerinden yaşlar akar
Ağlar fabrika kızı
***
Oysa yatağında bile
Bir gün uyku göremez
İhtiyar anası gibi
Kadınlığını bilemez
***
Makineler diken gibi
Batar her gün kalbine
Yün örecek elleri
Her gün ekmek derdinde
***
Gün batarken her akşam
Bir kız geçer kapımdan
Köşeyi dönüp kaybolur
Başı önde yorgunca
***
Fabrikada tütün sarar
Sanki kendi içer gibi
Sararken de hayal kurar
Bütün insanlar gibi
***
Dışarda bir yağmur başlar
Yüreğinde derin sızı
Gözlerinden yaşlar akar
Ağlar fabrika kızı
-
Döndüm daldan düşen kuru yaprağa leylim ley
Seher yeli dağıt beni kır beni leylim ley
Götür tozlarımı burdan uzağa leylim ley
Yarin çıplak ayağına sür beni, leyim ley
***
Leylim ley, leylim ley
Leylim ley, leylim ley
Leylim ley, leylim ley
Leylim ley, leylim ley
***
Ayın şavkı vurur sazım üstüne, leylim ley
Söz söyleyen yoktur sözüm üstüne, leylim ley
Gel ey hilal kaşlım dizim üstüne, leylim ley
Ay bir yandan sen bir yandan sar beni, leylim key
***
Leylim ley, leylim ley
Leylim ley, leylim ley
Leylim ley, leylim ley
Leylim ley, leylim ley
***
Yedi yıldır uğramadım yurduma, leylim ley
Dert ortağı aramadım derdime, leylim ley
Geleceksin bir gün düşüp ardıma, leylim ley
Kula değil yüreğine sor beni, leylim ley
***
Leylim ley, leylim ley
Leylim ley, leylim ley
Leylim ley, leylim ley
Leylim ley, leylim ley
-
Herşeyi bırakıp giderken büyük şehre
Mahzun ve mahçup bir çığlık var içimde
***
Kavga gibi haklı
Yalnızlık gibi ürkek
Ve senin kadar çıplaktır
***
Kavga gibi haklı
Yalnızlık gibi ürkek
Ve senin kadar çıplaktır
***
Veda edip giderken doğduğum bu şehre
Hala içimde taşralı bir his
***
Kavga gibi haklı
Yalnızlık gibi ürkek
Ve senin kadar çıplaktır
***
Kavga gibi haklı
Yalnızlık gibi ürkek
Ve senin kadar çıplaktır
***
Bu şehrin geceleri daha parlaktır
Ve kadınları daha bir kadındır geceleri
Kibar beyleri, pahalı sofraları
Yalancıdır aşkları, sevdaları
***
Ve o şehrin aç çocukları bizim kadar çıplaktır
Ve o şehrin aç çocukları bizim kadar çıplaktır
***
Ve o şehrin aç çocukları bizim kadar çıplaktır
Ve o şehrin aç çocukları bizim kadar çıplaktır
Bizim kadar çıplaktır
Bizim kadar çıplaktır
-
Nakış nakış işledim, gönlüme yar
Sevda desem aşk desem az gelir yar
Al yazmandan, gül teninden, ela gözünden
İlmek ilmek sökmüşsün oy daha nem kaldı
***
Al yazmandan, gül teninden, ela gözünden
İlmek ilmek sökmüşsün oy daha nem kaldı
***
Gözüm yaşı doldu taşar
Bir onulmaz derde akar
Bu hasretle gayri gönül karalar bağlar
Giden yarim sende oy daha nem kaldı
***
Bu hasretle gayri gönül karalar bağlar
Giden yarim sende oy daha nem kaldı
***
Gonca güldüm elinde sarardım soldum
Kül oldum, savruldum oy ateşe doydum
Bin kahırla yıktın gittin virane oldum
Figanım artıran yarda daha nem kaldı
***
Bin kahırla yıktın gittin virane oldum
Figanım artıran yarda daha nem kaldı
***
Gözüm yaşı doldu taşar
Bir onulmaz derde akar
Bu hasretle gayri gönül karalar bağlar
Giden yarim sende oy daha nem kaldı
***
Bu hasretle gayri gönül karalar bağlar
Giden yarim sende oy daha nem kaldı
Bu hasretle gayri gönül karalar bağlar
Giden yarim sende oy daha nem kaldı
***
Bu hasretle gayri gönül karalar bağlar
Giden yarim sende oy daha nem kaldı
-
İnce ince bir kar yağar
Fakirlerin üstüne
Neden felek inanmıyor?
Gariplerin sözüne
Yandım, yandım bana of, of
Etme ağam, nolur, nolur, nolur, nolur, nolur
***
Adam mı ölür toprak verince?
Hayat sevince nolur, nolur, nolur, nolur, nolur?
***
Adam mı ölür toprak verince?
Hayat sevince nolur, nolur, nolur, nolur, nolur?
***
Sen anandan ben babamdan
Ağa doğmadık dostum
Gel beraber yaşayalım
Sanma ki sana küstüm
Yandık, yandık bize of, of
Etme ağam nolur, nolur, nolur, nolur, nolur
***
Adam mı ölür toprak verince?
Hayat sevince nolur, nolur, nolur, nolur, nolur?
***
Adam mı ölür toprak verince?
Hayat sevince nolur, nolur, nolur, nolur, nolur?
***
Adam mı ölür toprak verince?
Hayat sevince nolur, nolur, nolur, nolur, nolur?
***
Adam mı ölür toprak verince?
Hayat sevince nolur, nolur, nolur, nolur, nolur?
-
Neredesin şimdi ner'de?
Sesin duyulmuyor, niye?
Neredesin şimdi ner'de?
Bir veda etmeden niye?
***
Gölgen düşer üzerime
Sana hasret her nefeste
Son öpüşün saklı bende
Doyamadım, dur gitme
***
Yastayım yâr yastayım
Yokluğundan yastayım
Saramadan son defa
Gidişine yastayım
***
Yastayım yâr yastayım
Yokluğundan yastayım
Saramadan son defa
Gidişine yastayım
***
Kederli her günümde
Umut idin, can idin
Şu kısacık ömürde
Bir buğulu düş idin
***
Kendini bulduğun yerdesin
***
Gülen güldün, şirin sözdün
Mehtabımdın, can özümdün
Feda olsa idi ömrüm
Neredesin şiir gözlüm?
***
Bir yağmura değdin göçtün
Damla damla akar hüznün
Bu son sefer değil gülüm
Buluşuruz elbet bir gün
***
Yastayım yâr yastayım
Yokluğundan yastayım
-
Bir yağmur sonrası
Açmıştın ellerimde
Dokunmaya kıyamazdım
Büyülü masum tenine
Hatırla daha dün gibi
Uyanırken mavi sabahlara
Derdin ki
Onurlu aşklar yaşanır gider sonsuza
Oysa sen şimdi
Diyorsun affet
Güzelliğin örtmez ki günahlarını
***
Yeşil gözlerinden sevda süzsem ne çare
Yağmur olup yüreğine düşsem ne çare
Yeşil gözlerinden sevda süzsem ne çare
Yağmur olup yüreğine düşsem ne çare
İhaneti gözlerinden silseydim keşke
Dokunduğum mavilеri çaldın ne çare
Dokunduğum mavileri çaldın nе çare
***
Bir yağmur sonrası
Açmıştın ellerimde
Dokunmaya kıyamazdım
Büyülü masum tenine
Hatırla daha dün gibi
Uyanırken mavi sabahlara
Derdin ki
Onurlu aşklar yaşanır gider sonsuza
Oysa sen şimdi
Diyorsun affet
Güzelliğin örtmez ki günahlarını
***
Yeşil gözlerinden sevda süzsem ne çare
Yağmur olup yüreğine düşsem ne çare
Yeşil gözlerinden sevda süzsem ne çare
Yağmur olup yüreğine düşsem ne çare
İhaneti gözlerinden silseydim keşke
Dokunduğum mavileri çaldın ne çare
Dokunduğum mavileri çaldın ne çare
Yeşil gözlerinden sevda süzsem ne çare
Yağmur olup yüreğine düşsem ne çare