-
İçimde kırılıp kalır ağlayan sesin
Susar yüreğimde yüzün, soluğun susar
İçimde kırılıp kalır ağlayan sesin
Susar yüreğimde yüzün, soluğun susar
***
Sarınıp yarama gitsem, çare değil ki
Yüreğimde yangın çıkar, bu şehir yanar
***
Oy dilsizim, oy gülmezim, yağmur yüreklim
Oy çiçek bakışlı yârim, rüzgârım benim
Oy dilsizim, oy gülmezim, yağmur yüreklim
Oy çiçek bakışlı yârim, rüzgârım benim
***
Sensiz yaralıdır zaman, yıllar yaralı
Sararır içimde hüznün, ömrüm sararır
Sensiz yaralıdır zaman, yıllar yaralı
Sararır içimde hüznün, ömrüm sararır
***
Belki kavuşamam sana, ölüm de gelir
Bulutlara yazdım seni, yağmur yüreklim
***
Oy dilsizim, oy gülmezim, yağmur yüreklim
Oy çiçek bakışlı yârim, rüzgârım benim
Oy dilsizim, oy gülmezim, yağmur yüreklim
Oy çiçek bakışlı yârim, rüzgârım benim
***
Oy dilsizim, oy gülmezim, yağmur yüreklim
Oy çiçek bakışlı yârim, rüzgârım benim
Oy dilsizim, oy gülmezim, yağmur yüreklim
Oy çiçek bakışlı yârim, rüzgârım benim
-
El oğlu sevdalardan dem tutar
Aşk büyütür yıldızlardan
Seninse düşlerin yasak, dokunamazsın
***
Birini sevmişsindir geçen yıllarda
Açık bir yara gibidir hala
Hala çok özlersin onu, ağlayamazsın
***
Ey Hayat, sen şavkı sularda bir dolunaysın
Aslında yokum ben bu oyunda
Ömrüm beni yok saysın
***
Tırmandıkça yücelir dağlar
Sen mağlupsun, sen ıssız
Sesinde çığlıklar boğulur ama bağıramazsın
-
Geceyi sana yazdım, sızımı sana
Tutundum küsen sesine, tenine tutundum
Çaktım ateşi sesime, ateşi tenime
Ay aydınlık sana yandım
Gülen yüzüne yandım
Yanarım sana
Geceyi sana yazdım, sızımı sana
Tutundum küsen sesine, tenine tutundum
Çaktım ateşi sesime, ateşi tenime
Ay aydınlık sana yandım
Gülen yüzüne yandım
Yanarım sana
Sensizim, sana koştum iklimler boyu
Uykular, yanan liman, uykular haram
Bir vapur geçer, dalgasında savrulan ben
Dön yürek yurduma
Gurbet tenime dön
Yanarım sana
Sensizim, sana koştum iklimler boyu
Uykular, yanan liman, uykular haram
Bir vapur geçer, dalgasında savrulan ben
Dön yürek yurduma
Gurbet tenime dön
Yanarım sana
Dön yürek yurduma
Gurbet tenime dön
Yanarım sana
-
-
Kirvem hallarımı aynı böyle yaz
Rivayet sanılır belki
Gül memeler değil
Domdom kurşunu
Paramparça ağzımdaki...
***
Bu dağ Mengene dağıdır
Tanyeri atanda Van'da
Bu dağ Nemrut yavrusudur
Tanyeri atanda Nemruda karşı
Bir yanın çığ tutar, Kafkas ufkudur
Bir yanın seccade Acem mülküdür
Doruklarda buzulların salkımı
Firari guvercinler su başlarında
Ve karaca sürüsü,
Keklik takımı...
***
Yiğitlik inkar gelinmez
Tek'e - tek döğüşte yenilmediler
Bin yıllardan bu yan, bura uşağı
Gel haberi nerden verek
Turna sürüsü değil bu
Gökte yıldız burcu değil
Otuzüç kurşunlu yürek
Otuzuç kan pınarı
Akmaz,
Göl olmuş bu dağda...
***
Yokuşun dibinden bir tavşan kalktı
Sırtı alaçakır
Karnı sütbeyaz
Garip, ikicanlı, bir dağ tavşanı
Yüreği ağzında öyle zavallı
Tövbeye getirir insanı
Tenhaydı, tenhaydı vakitler
Kusursuz, çırılçıplak bir şafaktı
***
Baktı otuzüçten biri
Karnında açlığın ağır boşluğu
Saç, sakal bir karış
Yakasında bit,
Baktı kolları vurulu,
Cehennem yürekli bir yiğit,
Bir garip tavşana,
Bir gerilere.
***
Düştü nazlı filintası aklına,
Yastığı altında küsmüş,
Düştü, Harran ovasından getirdiği tay
Perçemi mavi boncuklu,
Alnında akıtma
Üç topuğu ak,
Eşkini hovarda, kıvrak,
Doru, seglavi kısrağı.
Nasıl uçmuşlardı Hozat önünde!
***
Şimdi, böyle çaresiz ve bağlı,
Böyle arkasında bir soğuk namlu
Bulunmayaydı,
Sığınabilirdi yüceltilere...
Bu dağlar, kardeş dağlar, kadrini bilir,
Evvel Allah bu eller utandırmaz adamı,
Yanan cıgaranın külünü,
Güneşlerde çatal kıvılcımlanan
Engereğin dilini,
İlk atımda uçuran
Usta elleri...
***
Bu gözler, bir kere bile faka basmadı
Çığ bekleyen boğazların kıyametini
Karlı, yumuşacık hıyanetini
Uçurumların,
Önceden bilen gözleri...
Çaresiz
Vurulacaktı,
Buyruk kesindi,
Gayrı gözlerini kör sürüngenler
Yüreğini leş kuşları yesindi...
***
Vurulmuşum
Dağların kuytuluk bir boğazında
Vakitlerden bir sabah namazında
Yatarım
Kanlı, upuzun...
***
Vurulmuşum
Düşüm, gecelerden kara
Bir hayra yoranım çıkmaz
Canım alırlar ecelsiz
Sığdıramam kitaplara
Şifre buyurmuş bir paşa
Vurulmuşum hiç sorgusuz, yargısız
***
Kirvem, hallarımı aynı böyle yaz
Rivayet sanılır belki
Gül memeler değil
Domdom kurşunu
Paramparça ağzımdaki...
***
Ölüm buyruğunu uyguladılar,
Mavi dağ dumanını
Ve uyur-uyanık seher yelini
Kanlara buladılar.
Sonra oracıkta tüfek çattılar
Koynumuzu usul-usul yoklayıp
Aradılar.
Didik-didik ettiler
Kirmanşah dokuması al kuşağımı
Tespihimi, tabakamı alıp gittiler
Hepsi de armağandı Acemelinden...
***
Kirveyiz, kardeşiz, kanla bağlıyız
Karşıyaka köyleri, obalarıyla
Kız alıp vermişiz yüzyıllar boyu,
Komşuyuz yaka yakaya
Birbirine karışır tavuklarımız
Bilmezlikten değil,
Fıkaralıktan
Pasaporta ısınmamış içimiz
Budur katlimize sebep suçumuz,
Gayrı eşkiyaya çıkar adımız
Kaçakçıya
Soyguncuya
Hayına...
***
Kirvem hallarımı aynı böyle yaz
Rivayet sanılır belki
Gül memeler değil
Domdom kurşunu
Paramparça ağzımdaki...
***
Vurun ulan,
Vurun,
Ben kolay ölmem.
Ocakta küllenmiş közüm,
Karnımda sözüm var
Haldan bilene.
Babam gözlerini verdi Urfa önünde
Üç de kardaşını
Üç nazlı selvi,
Ömrüne doymamış üç dağ parçası.
Burçlardan, tepelerden, minarelerden
Kirve, hısım, dağların çocukları
Fransız Kuşatmasına karşı koyanda
***
Bıyıkları yeni terlemiş daha
Benim küçük dayım Nazif
Yakışıklı,
Hafif,
İyi süvari
Vurun kardaş demiş
Namus günüdür
Ve şaha kaldırmış atını.
-
Oy sevdasına kurban olduğum oy
Bilsen ne gaybana geceler yaşarım
Gaybana gecelere oy
Gaybana gecelere oy
Bilsen ne gaybana geceler yaşarım
Gaybana gecelere oy
Gaybana gecelere oy
Kulaklarımda uğur uğur uğultunla
Ben günlere yanarım günler bana
Demem o ki sana
Hasretin o kadar koymazdı ama
Geceler öyle bir gaybana, gaybana, gaybana
Geceler öyle bir kötü dinni gavur
Gavur ki sorma
Gavur ki sorma
Geceler öyle bir kötü dinni gavur
Gavur ki sorma
Gavur ki sorma
Dönerim olmaz yatarım olmaz
Upuzun hint fakiri yatağım ince
Öyle bir batarki dört yanımdan
Ayağımı uzatırım parmaklık
Elimi uzatırım soğuk duvar
Ayağımı uzatırım parmaklık
Elimi uzatırım soğuk duvar
Oy kilit parmak demir soğuk duvar
Oy yandır geceler andır
Kan revandır kan revandır kan revandır
Yüreğimin hasretinde yalnızlık deyme puşt
Gaybana gecelerin esaretinde
Yüreğimin hasretinde yalnızlık deyme puşt
Gaybana gecelerin esaretinde
Oy sevdasına kurban olduğum oy
Bilsen ne gaybana geceler yaşarım
Gaybana gecelere oy
Gaybana gecelere oy
Bilsen ne gaybana geceler yaşarım
Gaybana gecelere oy
Gaybana gecelere oy
-
Bugün kederliyim beterim bugün
Sesime ses değse çığlık oluyor
Üşüyor toprak taşlar üşüyor
Vuslatı yakın eden yollar üşüyor
***
Bugün kederliyim beterim bugün
Sesime ses değse çığlık oluyor
Üşüyor toprak taşlar üşüyor
Vuslatı yakın eden yollar üşüyor
***
Yumma gözlerini uyuma bugün
Bütün gölgeler akşam oluyor
Üşüyor yaprak dallar üşüyor
Savrulup yırtılan rüzgar üşüyor
***
Yumma gözlerini uyuma bugün
Bütün gölgeler akşam oluyor
Üşüyor yaprak dallar üşüyor
İçimde kış gibi bir mevsim üşüyor
***
Oysa ben senden neler neler isterdim
Senli sevdalarda doğmak isterdim
Sabahlar isterdim asi ve mavi
Büyüsün isterdim ışığın rengi
***
Ama gel gör ki kötüyüm bugün
Sesime ses değse çığlık oluyor
Üşüyor toprak taşlar üşüyor
Vuslatı yakın eden yollar üşüyor
***
Yumma gözlerini uyuma bugün
Bütün gölgeler akşam oluyor
Üşüyor yaprak dallar üşüyor
Savrulup yırtılan rüzgar üşüyor
***
Oysa ben senden neler neler isterdim
Senli sevdalarda doğmak isterdim
Sabahlar isterdim asi ve mavi
Büyüsün isterdim ışığın rengi
-
-
Biz bu kentlere sığdık da
Bu kentler bize sığmadı usta
Ve bir çığlık gibi günlerin çarmıhında
Arttıkça yalnız
Sustukça silik
*
Biz bu kentlere sığdık da
Bu kentler bize sığmadı usta
Ve bir çığlık gibi günlerin çarmıhında
Arttıkça yalnız
Sustukça silik
*
Ay ışığı gölgeleri büyüttü
Son kuşlar da vuruldular dağlarda
Yakamozları söndü sahillerin
Işıkları evlerin
*
-
Uzansan hüznüme dokunacaktın
Yağmurun yüzüme değmesi gibi
Utangaç suların sırdaşı oldum
Aşk yorgunuyum yâr, gönlüm firari
Utangaç suların sırdaşı oldum
Aşk yorgunuyum yâr, gönlüm firari
***
Firariyim, divanedir efkârım
Dağ olur, taş olur kalan eyvahım
Hasretin buz gibi uçurum şimdi
Yüreğim üşüyor, ömrüm firari
Yüreğim üşüyor, ömrüm firari
***
Çağırsan gelirdim yurtlar ardına
Yılları unutup gün eder gibi
Bitimsiz yolların yolcusu oldum
Aşk suskunuyum yâr, sözüm firari
Bitimsiz yolların yolcusu oldum
Aşk suskunuyum yâr, sözüm firari
***
Firariyim, divanedir efkârım
Dağ olur, taş olur kalan eyvahım, ah
Hasretin buz gibi uçurum şimdi
Yüreğim üşüyor, ömrüm firari
Yüreğim üşüyor, ömrüm firari
***
Yüreğim üşüyor, ömrüm firari
Yüreğim üşüyor, ömrüm firari
-
Seviyorum seni ekmeği tuza banıp
Banıp yer gibi
Geceleyin ateşler içinde uyanarak
Ağzımı dayayıp musluğa
Su içer gibi
***
Seviyorum seni ekmeği tuza banıp
Banıp yer gibi
Geceleyin ateşler içinde uyanarak
Ağzımı dayayıp musluğa
Su içer gibi
***
Ne zaman seni düşünsem
Bir ceylan su içmeye iner
Çayırları büyürken
Büyürken görürüm gülüm
Her sabah her akşam seninle
Yeşil bir zeytin tanesi bir parça mavi deniz alır beni
***
Seni düşündükçe gül dikiyorum ellerimin değdiği yere
Atlara su veriyorum
Daha bir seviyorum dağları gülüm
Her akşam seninle
Yeşil bir zeytin tanesi bir parça mavi deniz alır beni
***
Seviyorum seni ekmeği tuza banıp
Banıp yer gibi
Geceleyin ateşler içinde uynarak
Ağzımı dayayıp musluğa
Su içer gibi
***
Seviyorum seni ekmeği tuza banıp
Banıp yer gibi
Geceleyin ateşler içinde uyanarak
Ağzımı dayayıp musluğa
Su içer gibi
-
Göç Geçer
Geçer ayrılıklar bağladı
Göç Geçer
Geçer ayrılıklar bağladı
Bize böyle pay kalır
Bize böyle pay kalır
***
Ağla sevdiğim ağla
Belki dönemem
Kar yağar, düş üşür yüreğimde
Ağlarım... gözyaşım beyaz kalır
Beyaz kalır
***
Sonra askerler yeniden kuşatırlar aşınmış
Bin havar parçalar gecenin döşeğini
Ocaklar iniler, yas büyür,
Orta yerde kan kalır
Dıngılava'da peştemalli çocuklar havuzlara işerler
Gözlerinde bir mahmur özlem kalır
***
Derken bir Ankara
Bir poyraz beni döve döve içeri alır
Yollar da giderek uzaklaşır
Giderek uzaklaşır
Kuşlar inkar edilir, gökyüzü yağmalanır
Ben büyürüm bu kederle kalbim uslanır...
***
Ağla sevdiğim!
Ağla ve kucakla kumral delikanlını
Buralarda çatılmış bir tüfeğim böğrümde taflan kalır
Şimdi Kızılay'da oturmuşum, hasretin kancasında
Geçer zaman,
Geçer yıllar
Günlere bir yeni hazan kalır.
***
Göç Geçer
Geçer ayrılıklar bağladı
Göç Geçer
Geçer ayrılıklar bağladı
Bize böyle pay kalır
Bize böyle pay kalır
***
Ağla sevdiğim...
Belki dönemem
Kar yağar düş üşür yüreğimde
Ağlarım ağlarım gözyaşım beyaz kalır
Beyaz kalır
***
Sen hep mağlup bir ağlayışta
Ben uzak susarım bu mağlubiyet için hep anlayışta
Bak çöpçüler bu geceyi de piç edip
Süpürdüler
Ben ise haber değeri olmayan bir haykırışta
Özleminle hala bir yakarışta...
***
Ağla! Bende ağlarım
Gözyaşlarım özlemine az kalır
Buralarda nem var!
Nem varsa sende kalır
***
Ben gittim
Ve yittim!
Oralarda usul usul talazlanan nehirlerde yaz kalır
Yaslarım günleri yüzüme gözyaşım beyaz kalır
***
Ve günler geçer
Herkes gider
Pistler boşalır
Sahnede bir kurtlar bir ben bir klasik dans kalır
***
Ağla sevdiğim... Buralarda döne döne (mem!)
Artık bir yeşile dolmasak da anılardan haz kalır
Sen de bir zaman duyarsın
Bir gün bir taze mezar kazılır
Ardından bir dağınık gazel ile, kül ile
Ankara'da bir ölü Yılmaz kalır
-
Sımsıcak konuşurdun konuşunca
Irmak gibi rüzgar gibi konuşurdun
Yayla kokuşlu çiçekler açardı sanki
Çiğdemler güller mor menekşeler
Sımsıcak konuşurdun konuşunca
Hala koynumda resmin
Hala koynumda resmin
***
Dağları anlatırdın ve de dostluğu
Bir ceylan gibi sekerdi kelimeler
Sesini duymasam çölleşirdi dünya
Dağlar yarılır ırmaklar kururdu
Bulutlar çökerdi yüreğime
Hala koynumda resmin
Hala koynumda resmin
***
Kaç mevsim kırlara kırlara çıkıp
Çiçekler topladık mezarlar için
Belki ürküttük tarla kuşlarını
Belki kurdu kuşu ürküttük ama
Aşkı ürkütmedik hiç
***
Hala koynumda resmin
Hala koynumda resmin
Hala koynumda resmin
Hala
-