-
İki kişi iki kıyıda karşılıklı
Bakışları gölgeli ince bir hüzünle
Aynı rakıyla dumanlı dillerinde aynı şarkı
Kim inanır ki düşman olduklarına
***
Memleket aşkının ne dili var ne dini
Doğmaya gör o anda yakar yüreğini
Komşu olmak bundan böyle yazılmışken alnımıza
Gel de ağlama şu düşman halimize
***
Doğduğum ev eski dostlar bizim mahalle
Boğaziçi düşlerimi süslüyor hala
Şu İstanbul eski günlerden kalma bir alışkanlık
Bakmayın siz Atina’dan geldiğime
-
Bulutlarla kaplı pazar
Kaplı tıpkı gönlüm gibi
Gönlü bulutlu olanlar, olanlar
Tanrım esirgeme onlardan ümidi
Gönlü bulutlu olanlar, olanlar
Tanrım esirgeme onlardan ümidi
***
Yitirdim ben sevincimi
Böyle yağmurlu bir günde
Sevgilim gittin gideli, gideli
Aynı yağmur içinde kaderinde
Sevgilim gittin gideli, gideli
Aynı yağmur içinde kaderinde
***
Bağlar bugün kaderimi
Yağmurlu ıslak sokaklar
Hep sayıklarken ismini, ismini
Tanrım duysun şikayetim bugün pazar
-
Cıvıl cıvıl gelir sesi köşedeki lokantanın
Bir işveli ki sahibi
Ah Cevriye, güzel hanım
Çoktan beri sevdalıyım
***
Aman Cevriye Hanım, kuzum Cevriye canım
Güzel gözlerin aklımı başımdan aldı
Ah yok mu işvelerin, şarkılı güzel sesin
Kestane gözlerin beni dertlere saldı
***
Her yaptığın olay olur
Heşindedir sevdalılar
Mangaldaki köftelerin
Çız etmez şu kalbim kadar
Umutsuz aşığınım ben
***
Aman Cevriye Hanım, kuzum Cevriye canım
Güzel gözlerin aklımı başımdan aldı
Ah yok mu işvelerin, şarkılı güzel sesin
Kestane gözlerin beni dertlere saldı
***
Aman Cevriye Hanım, kuzum Cevriye canım
Güzel gözlerin aklımı başımdan aldı
Ah yok mu işvelerin, şarkılı güzel sesin
Kestane gözlerin beni dertlere saldı
***
Aman Cevriye Hanım, kuzum Cevriye canım
Güzle gözlerin aklımı başımdan aldı
Ah yok mu işvelerin, şarkılı güzel sesin
Kestane gözlerin beni dertlere saldı
-
İki kişi iki kıyıda karşılıklı
Bakışları gölgeli ince bir hüzünle
Aynı rakıyla dumanlı dillerinde aynı şarkı
Kim inanır ki düşman olduklarına
Aynı rakıyla dumanlı dillerinde aynı şarkı
Kim inanır ki düşman olduklarına
***
Memleket aşkının ne dili var, ne dini
Doğmaya gör o anda yakar yüreğini
Komşu olmak bundan böyle yazılmışsa alnımıza
Gel de ağlama şu düşman halimize
Komşu olmak bundan böyle yazılmışsa alnımıza
Gel de ağlama şu düşman halimize
***
Doğduğum ev eski dostlar bizim mahalle
Boğaziçi düşlerimi süslüyor hala
Şu İstanbul eski günlerden kalma bir alışkanlık
Bakmayın siz Atina'dan geldiğime
Şu İstanbul eski günlerden kalma bir alışkanlık
Bakmayın siz Atina'dan geldiğime
-
Hayır deme bana her an
İnadı bir yana bırak
Kararına bağlı inan
Şu yoksulluktan kurtulman
***
Hayatın çekilir olur
Ah bir evet desen bana
Soğuk suya girmez elin
Cevap verirsen aşkıma
***
Haftada bir iki defa
Büyükada'ya gidersin
Üç defa da aman canım
Beyoğlu'nu fethedersin
***
Hayatın çekilir olur
Ah bir evet desen bana
Gülle süslenir günlerin
Cevap verirsen aşkıma
***
Güzel sevgilim günümü
Altınla donatacağım
Hayır deme yeter artık
Kalbinde kalsın inadın
***
Hayatın çekilir olur
Ah bir evet desen bana
Saray gibi evin olur
Cevap verirsen aşkıma
-
Gün doğarken düştüm yola
Bir mecnun gibi
Aradım, ah vefasız
Kuytularda hayalini
Aradım, ah vefasız
Aradım boşuna izini
***
Bir tek iz yok varlığından
Şarkından başka
Söyledim gün doğarken
Belki ulaşır diye sana
Söyledim gün doğarken
Belki ulaşır kulağına
***
Gün doğarken yitti aklım
Bitti ümidim
Bekledim ah, boşuna
Her geçen güzeli sen sandım
Bekledim ah, boşuna
Her gece seni sayıkladım
-
Çürümeye razıyım
Hapisliğin küfünde
***
Aşkına vurduğun bıçak
Hala kanar kalbimde
***
Çek git başımdan yosma
Kaprisini çekemem
***
Yirmi yıldan daha ağır
İhanetin aşkıma
***
Çare sanmıştım aşkını
Viran olan ömrüme
***
Çek git başımdan yosma
Kaprisini çekemem
***
Devlet vermiş hükümünü
Senin hükmün ne yazar
***
Nargilemde ateş değil
Gençlik günlerim yanar
***
Çek git başımdan yosma
Kaprisini çekemem...
-
Gel, gel kayıkçı
Yavaş, yavaş
***
Kıyıdan geç göreyim
Güzel yüzünü
Söyle beni sevdiğini
Gel, gel kayıkçı
***
Sevdim seni
Güzel hanım
***
Kandilli'nin yalıları
Dinlesin bizi
Söylesinler şarkımızı
Gel, gel kayıkçı
***
Gel, gel kayıkçı
Yavaş, yavaş
Gel, gel kayıkçı
Yavaş, yavaş
-
Paspal dumanı yutmaktan
Pasa bağlanmış yüreği
Kafayı takmış ölüme
Hapiste bir külhani
Kafayı takmış ölüme
Hapiste bir külhani
Çaresiz derdime ilaç
Ağlatan nağmelerin
Bugün kalbim hoş değil
Vur sazına külhani
Bugün kalbim hoş değil
Vur sazına külhani
Püf duman oldum bugün
Sarardım soldum bugün
Kafayı buldum bugün
Zindan dar geldi külhani
Kafayı buldum bugün
Zindan dar geldi külhani
Sevda kalbimde yara
Umudum var yarına
Sevdiğim sılasına
Yıllar yar oldu külhani
Sevdiğim sılasına
Yıllar yar oldu külhani
-
Diyorlar ki manolis
Şu garip bağlaman
Senin için ağlarmış
İnlermiş kahrından
***
Süngün düşmüş manolis
Suskunsun içerde
Senin gibi külhani
Ah gururun nerede
***
Bana derler manolis
Vay başım dumanlı
Bana yanlış yapana
Dar ederim dünyayı
***
Konuşur bıçağım da
Şu bağlamam kadar
İyi bilsin ardımdan
Laf atıp tutanlar
***
Yaşa bre manolaki
Vur sazın teline
Sana gölge edenler
Çıkmasın önüne
***
Kaybolur biz çalınca
Hepsi birer birer
Dünya ehli olanlar
Aynı dilden söyler
-
Beyaz mintan giydirdiler sırtıma
Çıkardılar devlet önüne
***
Temizlik imandan, suçum idamdan
Attılar da beni zından içine
***
Attılar da beni zından içine
Dar geliyor artık günler ömrüme
***
Yavru kuşun kanadında gözlerim
Ah kelepçenin karasında yüreğim
***
Bu sevdanın yarasında günlerim aman
Attılar beni zından içine
***
Attılar da beni zından içine
Yâr olmuyor artık yıllar ömrüme
***
Attılar da beni zından içine
Dar geliyor artık günler ömrüme
-
telgrafın tellerine kuşlar mı konar
insan sevdiğine canim böyle mi yapar
bin vapura gel İzmir'e yani yani başıma
şu gençlikte neler geldi cahil başıma
***
İstanbul'un nesi vardı kalktım da geldim
buraya ben gemileri yaktım da geldim
senin aşkın yüreğimi hala kanatır ama
canıma tak etti nazın senden bıktım da geldim
***
telgrafın tellerini arşınlamalı
yar üstüne yar seveni kurşunlamalı
bin vapura gel yanıma yanı yanı başıma
su gençlikte neler geldi cahil başıma
***
kaç ay oldu İstanbul'a geldim geleli
ne bilirdim bundan önce dünya nimeti
su İstanbul denilen yer memleket oldu bana
ne binerim vapura ben ne de dönerim geri
***
telgrafın telleri de semaya bakar
senin o güzel gözlerin çok canlar yakar
bin vapura gel İzmir'e yani yani başıma
şu gençlikte neler geldi cahil başıma
***
Galata'nın, Beyoğlu'nun çapkın kızları
yoksa canım nasıl geçer ayaz kışları
olan oldu bunca aydır çoktan unuttum seni
ne binerim vapura ben ne de dönerim geri
-
Şu bağlama bak ne söyler
Yaman çavuş elinde
Zeybekler saf tutmuş dinler
Şu İzmir'in içinde
Zeybekler saf tutmuş dinler
Şu İzmir'in içinde
***
Kalktı göç eyledi çavuş
Çatışmanın birinde
Derler ki, "Hiç gülmez yüzü"
Pire'nin ellerinde
Derler ki, "Hiç gülmez yüzü"
Pire'nin ellerinde
***
Gece yakar bağrımızı
Şu yıldızlar buz mudur?
Yoksa Pire'nin yıldızı
İzmir'im'den az mıdır?
Yoksa Pire'nin yıldızı
İzmir'im'den az mıdır?